GÜNÜN YAZILARI

İnsanlık nasıl geriye gider?

Erbakan, TRT ekranlarındaki açık oturumda Başbakan Demirel’in yüzüne bakarak kimsenin beklemediği bir çıkış yaptı: “Bugün bana gelen haberlere göre Kulp ve Lice’de üç bin kişi kara yatırılarak saatlerce bekletildi. Çoğu kadındı. Amaç silah araması yapmaktı.”Erbakan’a bir ay önce verilen “Kürt Meselesi” raporunda “Özel timin gerekirse vatandaşlara bok yedirdiği” yazılmıştı. Raporu hazırlatan RP İstanbul İl Başkanı Erdoğan’dı. Bir yıl önce SHP’nin genel sekreteri Baykal başkanlığındaki komisyona hazırlattığı “Güneydoğu Raporu”nda ise “devlet terörü”nden bahsediliyordu. 30 yıl sonra AİHM, AYM onaylı, devletin tazminat ödediği hak ihlallerini dile getirdiği için Sezgin Tanrıkulu’nu linç edenler arasında partisi CHP ve AK Parti de var. Çünkü toplumlar ve insanlık sadece ileriye gitmiyor.

12 Eylül’ü Amerikalılar mı yaptı?

12 Eylül iddia edildiği gibi Amerikalıların hazırladığı bir darbe miydi? Bir yönüyle evet diyebilirim. Batı dünyasına bir tehdit olarak kabul edilen Komünist Sovyetler rejiminin hemen yanı başında bir sol parti iktidarı tehlikeli olabilirdi.Bülent Ecevit’in NATO ve Ortak Pazar (AB) konusundaki yaklaşımları Batı dünyasında endişeye sebep oluyordu.

Kurbanlık koyun

On yıllar önce rahatlıkla konuşulan konular, bugün ya konuşulmaz oluyor ya da konuşanın başına olmadık işler geliyor. Tanrıkulu örneğinde olduğu gibi bir milletvekili dahi, hem de mahkeme kararlarına atıf yaptığı bir konuşmasından ötürü siyasi ve hukuki cendereye alınırsa, ne tarihten bir ders çıkarılır ne de müspet manada herhangi bir mesafe alınabilir. O vakit de geçmişin yükünden kurtulmak mümkün olmaz ve tarihin tekerrür etme ihtimali artar. Zira “geçmiş”, her zaman “geçmiş” olarak kalmaz.

KGB, 1969‘da Türkiye ve Yunanistan’ı karşı karşıya getirmek için Atatürk’ün evine saldırı planı yapmış: Kod adı Vazo

1972’den 1984’e kadar bütün belgelere erişim hakkı olan KGB arşivlerinden dışarıya belge ve bilgiler sızdırıp köydeki kulübesinin altına gömen KGB ajanı Mitrokhin, 1992 yılında altı bavul belgeyle İngiltere’ye iltica etti. 1999 yılında iki cilt olarak yayınlanan Mitrokhin Arşivi, İngiltere, Yunanistan, Hindistan’da hükümetleri sarstı. O belgeler içinde Türkiye ile ilgili de bir sabotaj planı vardı. KGB, iki NATO üyesi Türkiye ve Yunanistan’ı karşı karşıya getirmek için 1969’da Selanik’teki Atatürk’ün evine tahrip gücü yüksek olmayan bir bomba atma planı yapmıştı. Ayrıntılı planda Atatürk’ün evinden “Vazo”, bombadan “Buket” diye bahsediliyordu.
- Advertisement -

Nabza göre şerbet

Seçimlerden sonra gerçekten tavır ve üslupta önemli bir değişiklik oldu. Batı ile ilişkiler normalleştirilmeye çalışıldı. Bunda ekonomik durumun vahameti ve ihtiyaç duyulan ciddi miktardaki sermaye akımının ancak Batıdan gelebileceğinin bilinci, sermayenin de Batı ile kavgalı bir ülkeye akmayacağı gerçeğinin rolü muhakkak ki olmuştur. Neticede bu sefer muhatapların duymak istediği şeyler söylenmeye başladı. İktidar ve temsilcileri muhataplarıyla görüşürken nabza göre şerbet dökmelerine karşın, muhataplarının bunu yapmadığına dikkat çekmekte fayda var.

En Son Çıkanlar