Muhafazakar dünyada yaşanan değişim ve kırılmanın hangi açılardan derin ve gerçek olduğunu zaman içinde daha net görebileceğimizi düşünüyorum.
Küçük ayrılıklarla başlayan birçok ayrışma zaman içinde derinleşerek ilkesel boyut kazanabilir. Sonuç olarak bu ülkenin geleceğini, iki tarafın merkeze yakın olanları, uzlaşmaya yakın olanları çizecek. Farklılıkların birliği, farklılıkların uzlaşması, farklılıkların enerjisi zamanla daha da önem kazanacak.
İngiltere’nin 1 numaralı raketi Katie Boulter ile Daria Saville arasındaki kadınlar 1. tur mücadelesinde Just Stop Oil aktivisti kendi sembolleri olan turuncu konfeti ile sahaya girdi.
Her zaman top toplayıcı çocuklara yardımcı olan İngiliz raket bu protestoya rağmen yine konfetilerin toplanması ve maçın devam etmesi için yardımcı oldu ve görevlilerle beraber konfetileri topladı. İngiltere’nin yağışlı havaları yüzünden 2009 yılında 102 milyon dolar harcanarak yapılan çatı da işe yaramadı. Novak Djokovic ve Pedro Cacin arasındaki maça
çimler ıslandığı için 80 dakika ara verildi. Djokovic, durumdan rahatsız.
Mutlak iktidar aleyhtarlığı, HDP’ye birçok maliyet üretti. Evvela HDP’nin siyaset alanını daralttı. İktidar baskısı, HDP’nin sağlıklı bir muhasebe yapmasını engelledi. HDP’nin de bütün enerjisini iktidar karşıtlığına harcaması, HDP’nin seçmenine yeni bir söz söylemesini imkânsız kıldı. 2015’ten beri HDP’nin bütün siyasetini birkaç sloganın içine sığdırmak mümkün: “Seni başkan yaptırmayacağız”, “Faşizme geçit vermeyeceğiz”, “Tek adam rejimini/Diktatörlüğü yıkacağız.”
Erdoğan'ın "Makyavel'in öğrencisi" olma süreci ne zaman başladı? Aslında hiç düşünmeden 2013'teki iki gelişmeyi gösterirdim: Gezi direnişi ve 17-25 Aralık soruşturmaları. Fakat onlardan önce yaşanan "MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılması" hakkında Erdoğan'ın sonradan yaptığı değerlendirme, onun bu olayı ilk iktidar kaybı tehlikesi olarak algıladığını gösteriyor: "MİT müsteşarının ifadeye çağırılması, eğer ifadeyi verseydi, tutuklansaydı, arkasından hedefin kim olduğunu gayet iyi biliyorum.” (43. muhtarlar toplantısı, 11 Ocak 2018).Bu sözler, Erdoğan'ın hukukla sınırlanmadan, sertlikle ve korkutarak yönetme arzusunu ateşleyen ilk olayın 2012 tarihli MİT krizi olabileceğini düşündürtüyor.
İtalyan mimar Gae Aulenti'nin Paris’in merkezindeki devasa tren garını şehrin en büyük sanat müzesine dönüştüren projesi (Orsay Müzesi) açıldığı 1986 yılından beri her yıl milyonlarca ziyaretçinin akınına uğruyor. Aynı mimarın bir çağdaş sanatlar müzesine dönüştürülmesi için projelendirdiği Feshane dokuma binası ise bu süreçte tam dört kere yeniden projelendirildi ve inşa edildi. Bu işte bir tuhaflık yok mu?