Yaşar Kemal, yazarlığının yanında bir eylemciydi. 1980’ler 90’larda, Türkiye büyük alt üst oluşlar yaşadı. Bu dönemde yazılarıyla, duruşuyla en etkili isim Yaşar Kemal’di. 2000 yılının sonu İsviçre’de bir toplantıdayım. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, 20 cezaevinde süren “ölüm oruçları” için tutuklu ve mahkumlarla görüşme isteğimizi kabul etmişti. En kısa yoldan döndüm. Yaşar Abi'nin Menekşe Basınköy'deki evinde Orhan Pamuk, Zülfü Livaneli, Mehmet Bekaroğlu ve avukat Enver Nalbant’a katıldım.
Günümüzde AK Parti iktidarıyla devlet bütünleşmesine bakıp devletin AK Parti’yi teslim aldığını ya da tam tersine Erdoğan’ın ortada devlet diye bir şey bırakmadığını, yani devleti bir Erdoğan devletine dönüştürdüğünü düşünenler yanılıyor. Bu tezlerde olduğu gibi ortada birinin kaybedip öbürünün kazandığı bir tablo yok; bu, kaybedenin demokrasi ve özgürlükler olduğu bir kazan-kazan oyunu. Türkiye İslamcılarının içindeki devlet geni, gelişmelerin onları sürüklediği bazı mecburiyetlerle birleşince ortaya böyle bir tablo çıktı. AK Parti’nin Uludere’yle başlayan devletle dansının 10 yıllık tarihi bunu açıkça gösteriyor.
Yavuz Saltık, işte o meşhur “Trabzonlu değilsin, neden Trabzonsporlusun?” sorusunu, sağdan soldan, doğudan batıdan, kuzeyden güneyden 54 kişiye sordu. Hayata bakışları, politik tasavvurları ve iktisadi koşulları birbirinden farklı insanların neden aynı renklere bağlandıklarını anlamaya çalıştı. Herkes kendi içindeki Trabzonspor’u anlattı ve ortaya çok kıymetli bir eser çıktı: Öteki Trabzonspor*
Muhalefet sözcüleri Rusya ve Çin ile ilişkilerde Türkiye’nin başta ABD olmak üzere diğer Batılı ülkelerden ayrışmasını doğal karşılamaktalar. Bunun AB üyelik hedefi ve ABD ile ilişkilerin normalleştirilmesi hedefleriyle bağdaşamaz olmadığını düşünmeleri ilginç geldi. Zira genelde iktidar değiştiğinde eski Batı eksenli politikaya dönülmeyeceğini, Türkiye’nin Batıdan bağımsız bir politika izlemeye devam edeceğini öngördükleri anlaşılıyor.
Kediler firar ustası. Firar ruhunda, ayrılık aklından geçenlerde… Kaçış arzusu insanın da en kapsamlı özgürlük taslağı. Öyle örneklerde “Benim her yere gidesim var, hiçbir yere dönesim yok” bile Teneke Trampet’in repliği değil sadece. Mesele bazen Esme Aras’ın cümlesinde gizli: “Hiçbir yerli veya her yerli olabilmeyi asi bir asaletle yapabilmek de stildir!” Stil de bir tür kaçış, bir ayrı(ca)lık, istikametini, rap rapını ezelden almış kalabalığın akışından.