Generallerin Erdoğan’ı alkışlamasını içlerine sindiremeyenlerin büyük çoğunluğu, aynı generaller Erdoğan’a sırtlarını dönseler söz temsili, pek memnun olacaklar, generallerine pek yakıştıracaklar böyle bir hareketi. Alkış… Yakışmıyor.
Türkiye’de hemen her kesimin temel gayesi devleti ele geçirmek ve ele geçirdiği devleti, karşıtı olarak damgaladığı kesimlerin üstüne sürmek. Nöbetleşe bir zorbalık bu ve maalesef, kimse bundan imtina etmiyor. Zayıfken müşteki olduğu ne varsa gücü eline geçirdiğinde aynıyla tatbik edenlerin olduğu bir yerde ise, doğal olarak, aranan huzura bir türlü ulaşılamıyor.
Geçen Cumartesi yaklaşık 80 bin İsrailli, Netanyahu ve radikal sağcı koalisyonun yargı reformu paketini protesto etmek için sokaktaydı. Netanyahu hükümeti yeni paketle, Yüksek Mahkeme’nin hukuka ve insan haklarına aykırı bulup iptal ettiği yasaların meclis tarafından kabul edilmesi durumunda geçerlilik kazanmasını amaçlıyor. İsrail demokrasisinin son kalesinin hedef alınmasında tek sorumlu Netanyahu ve kötü arkadaşları değil. Netanyahu’yu yenip iktidarı devralan 8’li koalisyon ülkeyi yönetemediği, ortak bir hikâye yazamadığı ve kısa sürede dağıldığı için Netanyahu daha radikal bir programla iktidara geri döndü.
Yukarıdaki resim, İngiltere’nin ünlü Birinci Dünya Savaşı ressamı Chris Nevinson’a ait. Orijinal başlığı “Paths of Glory.” Şan ve Şeref Yolları diye çevrilebilir. Bu ifadeyi, 18. yüzyıl İngiliz şairlerinden Thomas Gray’in 1750 tarihli bir şiirindeki, çok ünlü bir dizeden alıyor: Mezardır, şan ve şeref yollarının varacağı yer. “The paths of glory lead but to the grave.”
Ali Babacan son dönemde HDP ve Kürt meselesinde demokratik bir tutum alıyor. Bu çıkışları yaptıktan sonra HDP ile birlikte seçime girme ihtimali seçmen kitlesini muhalefete yönlendirebilir mi? HDP’ye oy vermeyen sağ eğilimli Kürtlerin üçte biri farklı partilere yönelmiş durumda. DEVA bu konuda önde gelen seçenekler içinde. HDP’liler de DEVA’nın son çıkışlarını olumlu görüyor. Onlarla işbirliği yapma eğilimindeler.