GÜNÜN YAZILARI

Ne yalan söyleyeyim

Ataç’ın metinleri her zaman aforizmalar içerir ve keskin görüşleri buna elbette ki yatkınlık barındırır ama bu kitap sanki özellikle böyle gibi. Sadece belirlediğim aforizmalarından hareketle de yazabilirdim bu yazıyı (Günün birinde Ataç’ın aforizmaları diye ayrı bir derleme yapılsa yapılır). Mesela şöyle diyor: “Başka insanların aczini, cehlini kendi aczimiz, cehlimiz gibi duymadıkça, iddia ettiğimiz bütün üstünlükler boştur.” (s.186).

Kemal Amca, Ali Amca ve Neriman Teyze bu işe ne diyor?

Zehirli ağacın meyveleri de zehirli olur hukuk kriteri gereği, bu saatten sonra da Ergenekon soruşturmalarındaki herhangi bir iddianın üzerine gitmek de hukuki ve adil değil. Çelebi, geleceğin Genelkurmay’ı olamadı ama kapatılmamasına üzüldüğü iktidar partisinin milletvekili oldu.

Basiretli ve dirayetli laf esnafına teşekkür babından…

Erdoğan ile Yavaş’ın (onun gibi birinin) son turda karşılıklı kaldığı bir seçimi en fazla isteyenler muhakkak ki bugün Erdoğan’a cumhurbaşkanlığı sistemini teklif etmiş ve bürokrasi üzerinde tekel kurmaya meyletmiş olan iktidar ortaklarıdır. Düşünün… Hayati bir seçim var ve hangi aday kazanırsa kazansın aslında ‘siz’ kazanıyorsunuz! Dolayısıyla muhalefetin bir nebze (gerçek anlamda) basiret ve dirayeti varsa, yapması gereken şey bir an önce birlikte yönetme ilkelerinde, cumhurbaşkanı adayında ve cumhurbaşkanının yürütme kadrosunda anlaşmalarıdır.

İngiliz zenginlerinin cömertliği!

Liz Truss’ın ekonomi programı uygulansaydı milyonlarca kişi emekli maaşını ve evini kaybedecekti. Peki milyonlarca kişinin emekli maaşını ve evini kaybetmesi İngiltere’nin zenginlerinin çok umurunda mıdır? Bu soru üç gün önce karşıma çıksaydı cevabım olumsuz olurdu, “değildir, niye olsun ki?” derdim. Ve şimdi görünen o ki, yanılırdım.
- Advertisement -

‘Leş analizler’ bu defa iddianame formatında zuhur edecek gibi…

Geçtiğimiz hafta devletin haber ajansı, Hablemitoğlu cinayeti soruşturmasını yürüten savcılık makamından aldığı bilgilere dayandırdığı bir haber verdi. Habere göre soruşturma tamamlanmış, iddianamenin yazım aşamasına gelinmişti. Doğrusu çok ilginç bir haberdi. İçinde ÖKK ve MAK’ın hiç geçmediği, onların yerini “eski askerler”in ve “Hablemitoğlu’nu öldüren çete”nin aldığı, Levent Göktaş’ın ‘çete’ ile "FETÖ' arasındaki irtibatı sağlayan kişi olarak sunulduğu tuhaf mı tuhaf bir haber… İddianame böyle yazılacaksa yakında çok ilginç bir metinle karşılaşacağız demektir.

En Son Çıkanlar