Türk hukuk tarihinin en büyük kazanımlarından ve reformlarından biri olan hak ihlallerine karşı bireysel başvuru hakkını gelecek nesillere etkili ve başarılı şekilde aktarmalıyız ve kararların objektif etkisini hayata geçirmeliyiz. Hak ihlali kararlarının objektif etkisine subjektif bakan kimse kalmasın. Bence zor değil.
Su krizi kapıda. İstanbul gibi şehirlerde risk giderek artıyor. İstanbulluları dahil etmeden bu kritik sürecin yönetilmesi imkânsız. Su ve atıksu yönetiminde yerel halkın söz sahibi olabilmesi için yönetimin katılımcı hale getirilmesi gerekiyor.
Kılıçdaroğlu’nun HDP ile daha rahat ilişki kurabilmesinin koşulları oluşuyor. Bu açıdan da Akşener’in eli zayıflıyor. Akşener, Kılıçdaroğlu’nu veto edebilir mi? Bu giderek zorlaşıyor. Bir “olmaz” cephesi kurmak, şu saatten sonra pek kolay görünmüyor.
İktidar seçmenleri bugün bir sorun görmüyor ama yarın olası bir CHP iktidarı için gönlü o kadar rahat değil. Kılıçdaroğlu’nun bu endişenin dozunu düşürmek için gayret etmesi, bir pozisyon ortaya koyması gayet doğal. Elbette, yıllar içinde katılaşmış buz tek bir hareketle çözülecek değil ama bir yerden de başlamak lazım. Ve zannımca Kılıçdaroğlu da yanlış bir yerden başlamadı ama buzları eritebilmesi için daha çok çaba sarf etmesi gerekiyor.
Memleketin sancıyan yerlerinin hangisinden girersek girelim mevzua, bütün yollar aynı Bakana çıkıyor. Bir açıdan bakınca hep diken üstünde. Tepesinde Damokles’in kılıcı sallanıyor, kellesi uçtu uçacak. Öte yandan bakıyoruz, onun kellesini alabilecek gibi görünen herkesin akıbeti onun elinde.