Arabanın duvarlarını yumrukluyoruz. Bağırıyoruz çağırıyoruz. Kimsenin umurunda değil. Tuvalete gitmemize son kez izin verildi. Zaten biz artık çözümü bulmuş, çiş yapıp duruyorduk. Kokular içinde ağlayan sızlayan mahkumlarla Antalya’ya yöneldik. Oradan Burdur. Sonra Bursa.
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), tarihinin en dramatik seçim yenilgisini aldı ve yüzde 5’lik barajı aşamayıp parlamento dışında kaldı. Seçime ayrı ayrı giren diğer sol partiler de öyle. Birleşmeleri halinde etkili bir güç olma ihtimalleri yüksekken bölündüler ve topyekûn kaybettiler
Uğur Mumcu cinayeti sonrasının en tuhaf gelişmelerinden biri de 1996’da yaşandı. O yılın Kurban Bayramı’nda ülkenin bildiği en acımasız Devlet tetikçilerinden biri, ellerinden tuttuğu biri kız biri erkek iki çocukla birlikte, biri kız biri erkek iki çocuğuyla birlikte yaşayan Güldal Mumcu’yu evinde ziyaret etti. Bu olayın imâ ettiklerine, sembolizmine bakıp da Güldal Mumcu’yu, bildiklerini uzun yıllar boyunca kendine sakladığı için eleştirmek mümkün mü?
Uğur Alacakaptan Hoca, 1968’in en civcivli günlerinde Ankara Hukuk Fakültesi dekanıydı. Gençliğin taleplerini anlayan, onlara sahip çıkan ve onları kollayan bir yöneticiydi. Polise ve iktidara karşı üniversite özerkliğini savunuyor ve akademik özgürlüğe sahip çıkıyordu.
Ersoy, kendisini kadın olarak gördüğü için hiçbir zaman LGBT hakları konusunda konuşmadı, bu meselelerle hiç ilgilenmedi. Ama, bu onun 12 Eylül’ün en uzun süreli yasaklısı olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Bu yasağı, başka ülkelerde olsa filmi yapılacak sabırlı bir hukuki mücadele vererek kaldırmıştı. Ama yasağın kalkması üzerinden geçen 34 yıl boyunca kimse 8 yıl cinsel kimliği yüzünden sahne yasağı koyulan Bülent Ersoy’dan özür dilemedi. En başta da bu yasağı koyan askerler...