Faşizm çağrışımlı, icabında faşizme giden çok tanıdık bir patika: tek ve tartışmasız bir “millî çıkar” varsayımı. Herkesin buna yüzde yüz uyma zarureti. Uymayanın milletten dışlanması, hain ilân edilmesi. Peki ama demokrasi bunun neresinde? Çoğulculuk, görüş çeşitliliği, herkesin millet için neyin iyi olduğunu kendince yorumlayabilme özgürlüğü, bunun neresinde?
Hep aynı kelimelerini, ezberini yineleyenleri, her felaket karşısında sığındığı, üstüne çıktığı “istif”ini bu yangında bile bozmayanları pek göremiyorsun oralarda. Bağrında göremiyorsun. Onlar ekrandan, uzaktan, güvenli mesafeden yayınına, “oturumu”na, terânesine devam ediyor. “İstif”lemiş zira. “Fikri istif”ini de katarak, her anlamıyla…
Serbest Fırka tecrübesi, statükodan beslenen Fırkacı siyasilerin çok olduğu bir yerde özgürlüğe ve demokrasiye samimiyetle bağlanmanın ne büyük bir cezaya ve karşı öfkeye dönüşebileceğini de gösterir.
Günler süren orman yangınları geride ağır bir tahribat bırakarak kısmen de olsa kontrol altına alındı. Üç yıldır yaşadığım bu coğrafyada hava sıcaklıkları düşmeye, nem oranları yükselmeye başladı. Size yangınları ‘içeriden’ anlatacağım… Bu yangınlar boyunca insanın aklıyla alay eden komplo teorilerine de şahit olduk. Nedense, komplo teorilerinin ‘hazzı’na kapılanların, bu güzel ormanların, barındırdığı hayvanlarla birlikte yanmasının acısını içlerinde yeterince hissedemediklerini düşünüyorum.
ABD’nin en kalabalık dördüncü eyaleti olan New York’ta bütün ülkeyi sarsan bir cinsel taciz skandalı yaşanıyor. New York’un pandemide yıldızı parlayan hatta adı başkanlık için geçen valisi Andrew Cuomo, yakın dönemde çalışma ekibinde görev alan 11 kadın tarafından cinsel tacizle suçlanıyor. Cuomo’nun seçimlerdeki destekçisi New York Eyalet Başsavcısı Letitia James, kadınların suçlamalarına inandığını açıkladı. Demokrat Partili Cuomo iddiaları reddetti ve ve istifa etmeyeceğini açıkladı ama aralarında ABD Başkanı Joe Biden’ın da olduğu birçok isim aynı fikirde değil.