AKP Çorum İl Başkan Yardımcılığı yapan, 2015 seçimlerinde AKP’den aday adayı olan ve Çorum Barosu Başkanı’yken bu hafta Anayasa Mahkemesi’ne seçilen Kenan Yaşar’ın yazdığı ve sonra sildiği tweet: “Yahudiler öyle insanlardır ki iki yumurta pişirmek için dünyayı ateşe verirler.”
Bir kilo kıymayı almaya gücü yetmeyen, giderek büyüyen çoğunluk kuzuyu nasıl alacak? Destici, kendini eleştirenlere karşı, “Geylerle yılbaşı kutlayanlar beni eleştirirse bunu kabul etmem” diyerek kutsallık zırhına büründü. Ne alakası var demeyin, alakalı alakasız her türlü kutsallık zırhı bugünlerde iş görüyor, daha doğrusu başka zırh kalmadı.
Güzeli yaşamayı kaybettiğinizde zevksiz bir caminin mimarisiyle hoşnut olacak, tel örgülerle çevrilmiş sitelerde dininizi koruyacaksınızdır. Sazsız ve sözsüz dindarlık kültürünü kaybetmiştir; dini bilgi kültürsüz ne kadar yaşanılabilir ve ne kadar aktarılabilirse o kadar anlaşılabilir ve o derece hissedilebilir.
”Kürt meselesi ulusal siyasete konu ve bölgeye odaklı bir sorun olmaktan çıkarak, kentleşen ve ülke çapında farklı coğrafi örüntüler gösteren bir toplumsal ayrışma/kaynaşma meselesine dönüşmüştür.”
Türkiye’de demokrasinin geçekleşebilmesinin yolu, farklı olanın, birbirine benzemeyenin birlikte yaşama iradesi ortaya koyabilmesidir. Bu doğrultuda yolu açan ilk ve önemli adım, aslında Bülent Ecevit’le Necmettin Erbakan’dan gelmişti. 1973 yılında kurulan CHP-MSP Koalisyonu, 200 yıllık bir geçmiş hesaplaşmasına ve bölünmesine inat “birlikte siyaset yapabiliriz” denemesine girişmesiydi.