Geçtiğimiz Pazar küçük Balkan ülkesi Karadağ'da (Montenegro) cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu yapıldı ve 32 yıldır ülkeyi yöneten (1991-2023) Milo Dukanovic sonunda koltuğunu kaybetti. İlk tur sonuçları Dukanovic’in kaybedeceğini neredeyse matematik kesinliğinde göstermişti ama o yine de aradaki 15 günde ortaya tanıdık bir kart atarak son bir hamle yaptı: Bölünme korkusu ve milliyetçilik. Fakat o da işe yaramadı.
Muhafazakâr-dindar camianın belleğinde -Kılıçdaroğlu ne yaparsa yapsın- CHP’nin yeri pek hoş değil. Bunu yıkmanın en etkili yolu, Kılıçdaroğlu’nun en iyi yaptığı şey: Temas etmek. Daha çok temas etmek ve daha çok etkileşim kurmak. Bu sebeple Gelecek Partisi gibi, Saadet Partisi gibi muhafazakâr-dindar kimliği temsil eden partilerin düzenledikleri / düzenleyecekleri iftar gibi organizasyonlarda Kemal Kılıçdaroğlu’nun vatandaşlarla temas kurması her şeyden önce sembolik olarak çok önemli.
Stanford Üniversitesi’nden siyaset bilimci Prof. Dr. Francis Fukuyama, İzmir'de düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'ne çevrimiçi bağlanarak dünyada liberal demokrasilerin yaşadığı krize ve 2023 seçimlerinin Türkiye'ye sağlayabileceği fırsatlar üzerine konuştu. Aposto’dan Bartu Özden, 'Tarihin Sonu ve Son İnsan" adlı teziyle bir döneme damga vuran Fukuyama ile konuşmasının hemen ardından bir röportaj yaptı. Bu röportajı okurlarımızla paylaşıyoruz.
“İYİ Parti’nin açmazlarıyla birlikte düşünüldüğünde, Akşener’in Masa’dan kalkıp geri dönüşü muhalefetin cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanma şansından daha çok muhalefetin istikametini değiştirmişe benziyor. Daha doğrusu hep var olan bu ihtimal daha kuvvetlenmiş görünüyor…” Mesut Yeğen, Perspektif’teki yazısında geçen hafta muhalefet saflarında yaşanan ‘hengâme’nin muhtemel sonuçlarını değerlendiriyor
Kadınlar bu yıl da 8 Mart’ta Feminist Gece Yürüyüşü için İstanbul-Beyoğlu’nda toplandı. Bu yıl gündem Türkiye’nin 11 ilinde ağır yıkıma neden olan deprem ve iki ay sonra yapılması beklenen seçimlerdi.