Silik de olsa iktidardan gelen bazı sinyaller MHP’deki rahatsızlığı telaşa döndürmüş görünüyor. Önce Devlet Bahçeli’nin, ardından yardımcısı Semih Yalçın’ın iki güne sığan beyanlarının içeriği ve dizginsiz üslubu, bu telaşın HDP ve Kürt sorunu boyutunu yansıtıyor.
“Yargının işine müdahale etmek tabii benim haddime değil. Ama şunu herkesin bilmesi lazım ki (…) bizim yargımız Demirtaş gibi bir teröriste böyle bir imkân hazırlamaz. Biz ne gerekiyorsa sonuna kadar bunun mücadelesini veririz, böyle bir teröristin önünün açılmasına yol vermeyiz.”
10-11 Aralık’taki AB Liderler Zirvesi’den Türkiye’ye yaptırım kararı çıkacak mı? Serbestiyet’in AB kaynaklarından elde ettiği bilgilere göre, toplantı öncesinde ek önlemlerle yetinilmesi fikri öne çıkmış durumda.
RTÜK’ün Habertürk’e verdiği cezaya tepkiler yükselirken, Devlet Bahçeli bir kere daha öne çıktı ve kararı eleştirenlere şimşekler yağdırdı. Son günlerde yazdıklarıyla Sovyetlerde Eski Bolşeviklerin tasfiyesini çevreleyen düşmanlık kültürü ve nefret nöbetlerine dair bazı tarihsel hatırlatmalarda bulunan Halil Berktay’a sorduk.
Habertürk’ün RTÜK isyanı, “daha önce başka kanallar cezalandırılırken nerelerdeydiniz”e bağlanıp küçümsenecek bir olay değil. Basın özgürlüğü odaklı bu itirazı sakatlayan tek nokta, iktidarın basın özgürlüğünü kısıtlarken kullandığı meşruiyet gerekçesine fazlasıyla sığınmak: “Fakat biz de yerli ve milliyiz, bakın şu şu şu olaylarda nasıl da milli bir tutum sergiledik!”