İsmail İçen bu hafta Küçük Meseleler’de Etyen Mahçupyan ile tesadüfleri konuştu: “Tesadüflerin bu dünyada bizim sandığımızdan daha önemli olduğunu teslim etmemiz gerekiyor. Belki de Tanrısal olanın da asli unsuru tesadüflerdir. Determinist bir dünyada yaşamıyoruz, tesadüf dediğimiz şey işin özü. Bunu da artık bilimsel olarak ölçebiliyoruz. İnsanların ürettiği gerçeklik de stokastik ve nonlinear. Stokastik yani herhangi bir eylem yaptığımızda tek bir sonucu yok. Bir sürü ihtimal var. O ihtimaliyetler sürekli değişiyor, o eylemi tekrar yaptığımda başka bir ihtimal olabilir. İkincisi nonlinear. Yani benim bir eylemimin seni nasıl etkilediği sorusunun cevabı; benim bu noktaya nasıl geldiğimle, senin o noktaya nasıl geldiğin belirliyor bunu. Senin şu ana kadarki bütün hayatın ve benim şu ana kadar ki bütün hayatım benim seni nasıl etkilediğimi belirliyor.” Küçük Meseleler şimdi yayında.
"Cehenneme giden yollar iyi niyetlerle döşeliymiş. Aydınlanma’nın bilimperestliği, Marksizmin bilimperestliğine, Marksizmin bilimperestliği Stalinizme yansıdı. Buna karşılık Sağ, gene aynı Restorasyon döneminden başlayıp 19. ve 20. yüzyıl boyunca uzanan bütün şekillenişleri, farklı dönemsel tezahürleri içinde, hemen hiç hoşlanmadı Aydınlanma’dan. Tepkileri içinde, âdetâ Sol kültürün tam zıddını, aynadaki aksini oluşturdu. Rasyonalizmden hoşlanmadı. Bilinemezliğin esrarını, efsanesini korumayı yeğledi."
Yunanistan’ın önde gelen solcu siyasetçilerin, eski maliye bakanı Yanis Varoufakis’in dün (12 Nisan Cuma) zoom üzerinden bağlanarak konuşma yapacağı Berlin’deki Filistin yanlısı bir etkinlik,...
İsrail’in İran’ın Şam Büyükelçiliği’ni vurmasının ardından Tahran’dan gelen intikam açıklamaları her iki tarafın da bölgesel bir savaşı göze alıp almadığı sorusunu gündeme taşıdı. İsrail’e misilleme konusunda İran’ın önünde üç seçenek bulunuyor.
Dünya Bankası'nın Türkiye'ye ilave 18 milyar dolarlık finansman sağlayacağı programı değerlendiren TCMB eski başekonomisti Prof. Dr. Ali Hakan kara: “Ekonominin gidişatını değiştirmese de birçok açıdan pozitif bir gelişmedir: 1) Uzun vadeli ve uygun koşullu bir finansman olması. 2) Bir süredir sırtını körfez ve doğu sermayesine dayamış ekonomi yönetiminin Batıya yönelme mesajını güçlendirmesi. 3) Dünya Bankasının ülkenin potansiyeline olan güvenini göstermesi. 4) Deprem ve yeşil ekonomi gibi ciddi dış finansman ihtiyacı yaratan dönüşümlerin yükünü azaltması."