İngiliz hükümeti, Çin Devlet Başkanı Şi Jinping’i Kraliçe II. Elizabeth’in cenazesine davet etti, Jinping ise Çin adına diplomatik bir heyetin cenazeye katılacağını açıkladı. Cenaze kapsamında yabancı heyetler önce Kraliçe’nin tabutunun bulunduğu Parlamento yerleşkesi içindeki Westminster Hall binasını ziyaret edecek, ardından Westminster Katedrali’ndeki törene katılacak. Fakat Çin heyeti Kraliçe’nin tabutunu ziyaret edemeyecek, anı defterini imzalamayacak, Parlamento binasındaki etkinliklere katılamayacak, çünkü Çin devlet yetkililerinin Parlamento binasına girmesi Uygur soykırımı gerekçesiyle Lordlar ve Avam Kamarası tarafından yasaklandı.
Parti il başkanlığı binası açılışı için Tunceli’ye giden DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Bakın burası, Dersim. Tarih boyunca çok büyük acılar yaşadı, yasaklara maruz kaldı. Dersim'in devası olacağız… Kürt meselesini de Alevi meselesini de çözmenin aslında tam zamanıdır. Türkiye buna hazırdır. Ankara'nın artık cesur olma vakti gelmiştir” dedi. Ümit Özdağ ve ulusalcı çevrelerden Babacan’a tepki geldi: “Orası Tunceli, adını Atatürk koydu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 2012’den beri Şangay İşbirliği Örgütü’nün diyalog ortağı olduğunu hatırlattı, yeni hedeflerinin örgüte tam üyelik olduğunu söyledi. Erdoğan, Semerkant’taki zirvede liderlerle birlikte olduğu fotoğraf hakkında da “Sohbetimiz hepsinin hoşuna gitti. Güzel bir anı oldu” diye konuştu.
Merkez Bankası'nın şikayeti üzerine Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. En kısa zamanda ifade vermeye gideceğini söyleyen Özcan, “Vereceğim ifadede Merkez Bankasının itibarına asıl kimlerin zarar verdiğini tarihe kayıt düşülmesi için yazacağım" dedi.
Her şeyin apaçık olduğu durumlarda her şeyin apaçık olduğunu ispatlamaya kalkmak yalnızca faydasız değil, mantıksal olarak saçmadır da. Fakat yine de birileri çıkar ve ortada yanlış bir şeyin olmadığını söylerse yapabileceğiniz iki şey vardır: Susmak ya da bu ağrınıza gidecekse gülmek; bu da az bir çaresizlik değil. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in “Tarafsızız”, “Bütün kanallara eşit mesafedeyiz” sözleri insanda böyle bir çaresizlik duygusu yaratıyor.