Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya dönüşü gazetecilere yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte getirilen %50+1 ile seçilme şartının değişmesinden yana olduğunu söyledi. Erdoğan’ın bu çıkışına Cumhur İttifakı ortağı Bahçeli ve muhalefetten cevaplar geldi. Bahçeli: “Bu sistemin demokratik meşruiyet temeli yüzde 50+1’dir. Bizim bu konudaki görüşlerimizde esasen hiçbir değişim yoktur”, CHP Sözcüsü Deniz Yücel: “Erdoğan’ın derdi halkın dertlerini çözmek değil. Cumhur İttifakı’nda çok büyük bir kriz olduğu ortada”, İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu: “İYİ Parti açısından sistem tartışmalarının geldiği nokta çok kıymetli olmakla birlikte, bizim uyarılarımız geçmişten bugüne ortadadır”, HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları: "Erdoğan, 50+1'i sen getirdin. Erdoğan'ın oyları düştüğü için Anayasa'da oynamaya ihtiyacımız yoktur." DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: "Bizden destek falan beklemeyin.”
İYİ Parti Ankara Milletvekili Adnan Beker, partisinden “Ankaralılara yeterince hizmet edemediği” gerekçesiyle istifa etti. İstifanın hemen ardından bir anket şirketi, Ankara’da yaşayan vatandaşları arayarak Adnan Beker’i Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görmek isteyip istemediklerini sordu.
CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel, 2019’da Millet İttifakı çatısı altında CHP’nin kazandığı 11 büyükşehir belediyesinde Ankara, İstanbul, Aydın dışındaki belediye başkan adaylarının Mart 2024 seçimlerinde görevlerine olduğu gibi devam etmeyeceklerini söyledi. Özel, “Ankara, İstanbul ve Aydın’da belediye başkanlarının devam etmesi gerektiğini tüm anketler, örgütümüz söylüyor. Diğer 8 ilde kimin görevine devam edip etmeyeceğini anketler ve ön seçimle kararlaştıracağız” dedi. CHP, 20 Kasım pazartesi gününden itibaren Türkiye genelinde tüm ilçe ve illerde belediye başkanlığı için anket çalışmalarını başlatıyor. Özel: “Sayın Akşener’le henüz randevulaşmadık. Biz bu konuda kimseye kapıyı kapatmadık.” “Kurultayın devamındaki pazartesi sabahına kadar yapılan hiçbir şey için kimseye ceza vermeyeceğim”
Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’ın Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’la görüştüğü ortaya çıktı. HEDEP tarafı görüşmenin hasta tutuklularla sınırlı tutulduğu bildiriyor. İki parti arasında yerel seçimlerde bir tür iş birliğini içeren görüşmeler yapıldığı iddia edilmişti. Gazeteci Deniz Zeyrek de “İki HEDEP yöneticisi, iktidardan çok önemli bir isimle görüşmeye gitti” iddiasını ortaya atmıştı. Zeyrek, görüşme kısmı doğrulanan iddiasının devamında şunları söylemişti: “Arka kapı diplomasisi başlamış vaziyette. HEDEP güvenmediği için yazılı bir protokol istiyor, onu da AK Parti vermek istemiyor. Çünkü medyaya sızar ve Bahçeli, Cumhur İttifakı’nı terk eder.”
Özbekistan dönüşü uçakta konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıtay-Anayasa Mahkemesi tartışmasında Yargıtay’a açık destek verdi, partisinden AYM’ye destek verenleri eleştirdi: Her şeyden önce Yargıtay'ın bir yüksek mahkeme olduğunu herhalde kimse inkar edemez. Anayasa Mahkemesi bu noktada maalesef birçok yanlışları da arka arkaya yapar hale geldi. Bu da bizi ciddi manada üzmektedir. Şu an itibarıyla Yargıtay'ın aldığı karar asla bir kenara atılamaz, itilemez. Anayasa Mahkemesinin kararına karşı Yargıtay da şu anda demiştir ki “Sen yüksek mahkemeysen ben de yüksek mahkemeyim ve yüksek mahkeme olarak da şu anda sizinle ilgili bir yaptırımı ben de talep ediyorum.” Bu talebinin gereğini bekliyor ve bu talebine karşı bunun gereğini yerine getirecek olan merci neresiyse o merciden bu talebini istiyor. Bu parlamentoysa parlamentodan istiyor. Anayasa Mahkemesi de bu konuyla ilgili olarak Yargıtay'ın attığı bu adımı hafife de alamaz, almamalıdır. Eğer partimden bazı arkadaşlar da burada Yargıtay’ı yerip, Anayasa Mahkemesi’ne övgüler düzüyorsa onlar da yanlış yapıyorlar. Bizim birimiz hepimiz, hepimiz birimiz anlayışıyla hareket etmemiz lazım. Buralarda kalkıp da birilerine şirin görünmenin anlamı yok. “