HÜDA PAR’ın Ankara Yenimahalle’den belediye başkan adayı olarak gösterdiği Yılmaz Akgül, Serbestiyet’e konuştu: “Manisa Kula’ya bağlı bir Alevi köyü olan Kenger’de doğdum. Adım Yılmaz Güney’den geliyor. Sosyalist olmam için her şey hazırdı ama 1992’de lisedeyken Muhsin Yazıcıoğlu ile yolum kesişti, vefatına kadar BBP camiasında bulundum. Yazıcıoğlu'ndan, ilay-ı kelimetullahı savunduğu için aynı onun gibi bedel ödeyen Zekeriya Yapıcıoğlu'na geçiş çok sıkıntı olmadı benim için. Şafî/Hanefî Kürt yoğunluk içerisinde bir Türk Alevi olarak HÜDA PAR’da hiç “öteki” olmadım. Alevi olduğumu her zaman her yerde gururla söylerim.”
HÜDA PAR yerel seçimlere Çankaya, Beşiktaş ve Silivri’nin aralarında olduğu 24 kadın belediye başkan adayıyla giriyor. Dersim’den aday gösteren HÜDA PAR’ın Ankara Yenimahalle adayı ise Alevi. Çarşaflı, peçeli kadın adayları, takkeli, uzun sakallı erkek adayları sosyal medyada tartışılıyor. HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Seçim İşleri Başkanı Mahmut Şahin: “Kuruluşumuzdan beri kadrolarımızda hem kadınlar hem de Alevi arkadaşlarımız var. Kadının elinin değmediği alanlarda özellikle de siyasette muhakkak bir şeyler eksik kalır.”
“Liberalizm sandığı büyük ilerleme olarak gösteriyor ama bu aslında konuşarak, tartışarak karar almayı, demokratça bir hayatı beceremediğin için mecbur kaldığın bir yöntem. O yöntemi benimseyince oradan ne çıkacağını garanti edemezsin. Modern dünyanın entelektüelleri hiçbir meşruiyetleri olmamasına rağmen beğenmedikleri çoğunluğun kararlarını engellemeye çalışıyorlar. Trump örneğindeki gibi. Böyle yapınca da modernliğin ikinci ayağı olan otoriterliğe, faşizanlığa savruluyor. Liberalizmle elde edemediğin bir şey olunca hızla faşistleşebiliyorsun. Zizek’in tezleri o yüzden gülünç.”
Saadet Partisi’nin Genel Başkan yardımcısı ve İBB Adayı Birol Aydın, musluktan içme su, pembe metrobüs gibi vaatlerini anlattı, gazetecilerle sohbet etti: “Ekrem İmamoğlu’nun beş yıldaki gayretini görmezden gelmek mümkün değil ama sorunlar devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul belediye başkanıyken bazı hedefleri vardı, dolayısıyla Ekrem İmamoğlu’nun da birtakım hedefleri olabilir.” “Yeniden Refah Partili arkadaşlara başarılar diliyoruz ama biz hiçbir partinin kaçış rampası olmayız. Erbakan hocamızın oğlu, kızı, damadına ailesine hürmet ediyoruz ama biz Erbakan hocamızın emanet ettiği partinin neferleriyiz. Ben hocamızın genel başkan yardımcısıydım.”
Emekli büyükelçi Selim Kuneralp, Rus muhalif Aleksey Navalny’nin cezaevinde ‘ölmesini’ ve Türkiye’deki Rusya algısını Serbestiyet’e değerlendirdi: “Bazı çevrelerde, özellikle muhalif geçinen, sol geçinen basında sanki Rusya hala sosyalist bir ülkeymiş gibi bu konulara hiç girmek istemiyor. Navalny’i de o yüzden yok farz ediyorlar. Rusya’ya karşı Batı ile birlikte bizim de gardımızı yükseltmemiz lazım. Bunun ilk örneklerini vermeye başladık. Medyaya bu da çok yansımıyor ama çok ilginç bir şekilde Almanya’nın önderliğinde Yunanistan ile birlikte bir ortak füze üretimi projesine imza attık. Bunun hedefi ancak Rusya olabilir. Bir taraftan S-400’leri almıştık ama bir taraftan bunu yapıyoruz… Tekrar bir Batı’ya dönüş var gibi gözüküyor ama bunun reklamı çok fazla yapılmak istenmiyor.