Rabia Okur: “Millet İttifakı’nın seçimi kazanması halinde kılık kıyafete direkt müdahale olmasa bile, örtülü bir ayrımcılık endişesini taşımaktayım. Her ne kadar geçmişe yönelik helâlleşme çağrısı olsa da bunun günlük pratiklere yansıyacağı hususunda maalesef ikna olabilmiş değilim.”
Mualla Kavuncu: Kadem’in ve diğer kadın kuruluşlarının çabalarına rağmen, güçlü bir kampanya yürüten erkek-egemen koro maalesef başarılı oldu. Özlem Zengin’in tamamen yalnız bırakılması, hatta tehditler alması bu durumda gelinen son noktayı işaret ediyor. Yaşananların bende ve sanırım diğer kadınlarda da bıraktığı his, korku. Bu iktidarın, hele de yeni bileşenleriyle devam etmesi, kadınların tamamen aleyhine olacak korkusu. (…) Kadınların özgür, yetkin ve yeterli bireyler olarak görüldüğü; kimsenin kendisini onların sahibi, efendisi, çobanı, namus bekçisi olarak görmediği bir Türkiye hayal ediyorum.
MHP’nin kurucusu Alparslan Türkeş’in İyi Parti’den milletvekili adayı olan kızı Ayyüce Türkeş, öldürülen eski Ülkü Ocakları başkanı Sinan Ateş’in babası Musa Ateş’i yarın (23 Nisan) Bursa’da ziyaret edecek. Ayyüce Türkeş, ziyaretle ilgili Serbestiyet’e konuştu: “Hukukun üstünlüğünü her şeyin üstünde tutan babam Alparslan Türkeş’in kemikleri sızlıyor. Bu cinayet aydınlatılmak zorundadır. Sinan Ateş’in kanını yerde bırakmayacağız.”
“Hasan Fehmi ve Serbesti Gazetesi” kitabının yazarı Serpil Çalışlar Ekici: “Bence katlindeki amaç sevilen, saygı duyulan bir gazeteciyi katlederek, toplumu ayaklandırıp, askerin duruma el koymasını sağlamak. Ortalık karışsın, askeri çağıralım mantığı. Nihayetinde 31 Mart olayları meydana geliyor. Bu yolda bir taş döşemiş oldular. Sadece Hasan Fehmi ya da Serbesti’yi susturmak değildi yani amaç.”
ABD Yüksek Mahkemesi, Halkbank’ın İran’a yönelik yaptırım kararlarını deldiği gerekçesiyle ceza mahkemesinde yargılanmaktan Yabancı Egemenler Dokunulmazlık Yasası kapsamında muaf olduğu iddiasını reddetti. Fakat Yüksek Mahkeme, Halkbank’ın teamül hukuku (common law) kapsamında ceza davalarından muaf olduğu iddiasının ikinci derece mahkemesi tarafından yeterince incelenmediğine hükmetti ve Halkbank’ın teamül hukuku kapsamında yargılamadan muaf olup olmadığının incelenmesi amacıyla kararı ikinci derece mahkemesine yeniden değerlendirilmek üzere geri yolladı. Davacı taraf olan ABD hükümeti ise, Halkbank’ın ne teamül hukuku ne de yasalar kapsamında ceza yargılamasından muaf olduğunu, İran yaptırımlarını deldiği için bankanın yargılanması gerektiğini ileri sürüyor.