Yazarlar

İnsan evrimden muaf olabilir mi?

Evrim tartışmalarını ele aldığım yazı dizimizin bugünkü bölümünde evrim tartışmasının kalbine odaklanacağız. İnsanlar diğer canlılarla ortak ataya sahip midir? Diğer bir deyişle diğer canlılarla akraba olduğumuz söylenebilir mi? Bu soruya cevap aramadan önce tartışma bağlamı içindeki yerine bakmakla başlayayım.

– Önlenebilir Tırmanışlar: Mussolini’nin gözünden bugünü düşünmek –

Enteresan bir dönem dizisi izledim geçen hafta. Arka planda tekno müziklerin çaldığı, Trump'ın ağzından çıkmışçasına replikler barındıran, dünden ziyade bugünü mesele ediyor gibi duran bir "tarihi" drama: "Mussolini: Yüzyılın Oğlu" ya da orijinal adıyla "M: il Figlio del Secolo"

İnsan sıcağı: Bir film okursun dünya değişir

Yazarlar gibi yönetmenler de insanlara hayaller, farklı hayatlar armağan ediyor. Öyle ki hangisinin “tanrısal yaratı”ya yakın olduğu bile muhabbet konusu. Ben bu mevzuda hayallerini seçtiği oyuncularla, mekânlarla da “yarattığı”, gösterdiği için sinemayı şanslı görsem de… Maalesef hepsi ölümlü. Yaratıları ölümsüz de olsa yenilerinden mahrum kalıyorsun. 2018 yılı da dört büyük yönetmeni, ustayı almıştı hayattan. Geride “insan sıcağı” kaldı.

Erzurum’un Samet’i, Almanya’nın Zohran’ı

Erzurumlu Türk göçmeni bir işçi ailenin çocuğu olan 44 yaşındaki Samet Yılmaz, Kiel yerel seçimlerini kazandı ve Almanya’nın ikinci Türk büyükşehir belediye başkanı olarak tarihe geçti. Samet Yılmaz, İslami ilimler mezunu, geçmişte Filistin’de yaşamış, Yemen’de Arapça öğrenmiş doktoralı bir Ortadoğu uzmanı. Seçim döneminde tepkilere rağmen Gazzeli çocukların tedavi için Kiel’e getirilmesini savundu, işin ilginç yanı seçim boyunca rakipleri tarafından yağmurdan etkilenen Türk Günü etkinliğini bir gün daha uzatılmasını isteyen Ülkücülere yardım etmekle suçlandı, ortada somut bir kanıt yokken linç edildi. Buna rağmen %54 ile seçimleri kazandı. Erzurumlular belki pek de farkında değil ama Almanya’nın kuzeyindeki tatlı liman kenti Kiel’e yeni bir Zohran kazandırdılar.
- Advertisement -

10. yılına girerken 15 Temmuz sonrası sivil-asker ilişkilerinin bir muhasebesi

2024 Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde ortaya çıkan yemin krizini, 2016 sonrasındaki geniş spektrumlu radikal reformların bir parçası olarak yeniden tasarlanan askerî eğitim sisteminin sekiz yıllık uzun bir sürenin sonunda hangi meyveleri verdiğini görünür kılan bir “belirme” (emergence) ânı olarak okumak; ve onu, bu kez askerin siyasal iktidara tuttuğu bir ayna olarak görmek yararlı olur. Bu çıkış, TSK’nın tarihsel kimliğini oluşturan kültürel, sembolik ve söylemsel kodlarla, siyasal iktidarın inşa etmeye çalıştığı yeni askerî normatif düzen arasındaki fay hattına işaret etmektedir.

En Son Çıkanlar