Yazarlar

Kırmızılar kazanınca biz de kazanmış sayıldık! (*)

Öyle ki bir gazeteci ona “Hemen ikinci sorumu sormak istiyorum. Çünkü bir daha bu şansı yakalayamam. Size sarılabilir miyim?” diyecek yakınlığı bulabiliyor. Klopp da önce “Bu, duyduğum en iyi ikinci soru” gibi harika bir giriş yapıp arkasından masadan kalkarak o gazeteciye sarılabiliyor.

Aleviler…

2 Temmuz 1993 Sivas katliamı ağır bir travma yarattı. 24 saat boyunca Pir Sultan Şenlikleri için şehre gelen insanların bir otelde yangından zehirlenerek yaşamlarını yitirmelerini acı içinde izledik. Bu katliam, Alevi kimliği üzerinde bir isyan ruhu oluşturdu, bir rönesans etkisi yaptı.

Ali Nesin: “Hep suçluyu düşündüm, hep ona üzüldüm”

“Ey yüreğimin onmaz acıları / Ey beynimin dinmez sancıları / Suç ne bende ne de sende / Suç seni karanlıklara gömenlerde / Ne de olsa yurttaşımsın / Kapalı olsa da bütün vicdan kapıları yüzüne / Bilmelisin bir yerin var canevimde” (Aziz Nesin’in ‘Sıvas Acısı’ adlı şiirinden)

Otel oteli

Komodinin üstündeki sararmış, kalın camlı sürahinin ağzına içe dönük kapanan Paşabahçe Palaks… Karyolanın başucunda takvimden çerçevelenmiş eski bir manzara, yanındaki çividen sallanan havlu… Titrek iki iskemle, bir de masa.
- Advertisement -

Yassıada projesinin bastırmayı sürdürdüğü siyasi hatıra

Yassıada’yı müzeleştirmek; 2000’lerin başında ilk genç siviller inisiyatifinin dile getirdiği bir fikirdi. Adını öyle koymasalar da geliştirdikleri çerçeve “ibret hatırası/anıtı” başlığıyla örtüşüyordu. Nasıl oldu bilmiyorum; yirmi civarı yıl sonra iktidar partisi adına demokrasi de iliştirilmiş somut bir projeyle çıktı karşımıza. Siyasi geçmişimizle alışverişini hesaba katan mimari bir açıdan değerlendirmeye çalışacağım.

En Son Çıkanlar