Yazarlar

1920’lere ilişkin gecikmiş bir tartışma (Alper Görmüş ve Şükrü Hanioğlu)

Hayır, Türkiye de zerrece dışında değildi bu otoriterleşme ve diktatörleşme eğiliminin. Nitekim Cumhuriyet rejiminin kuruluşu için ister 1923’ü, ister 1925-27’yi seçin, Horthy - Mussolini - Rivera - Pilsudski - Carmona - Kral I. Aleksandr zincirinin içinde ve tam ortasında demekti.

Mekanın gerçek sahibi Greta Thunberg

Greta Thunberg, işte bu şekilde, sanki zamanda seyahat edip, gelecekten, iklim krizinin artık çoktan savuşturulmuş olduğu yıllardan günümüze, yani küresel iklim değişikliği hakkındaki bütün kırmızı çizgilerin birer birer aşıldığı yıllara, bir çözüm bulunmasını garanti etmek amacıyla fırlatılmış gibi duruyor.

Aklını kullanmaya cesaret edemeyince…

Yani yarım asırlık bir hikayeden bahsediyoruz. Bu yarım asırdan sonra geriye üç bin kişilik bir cemaat kalması, onların da “Mehdi”, “Resul” kabul ettikleri efendilerinin cenazesinde için gözyaşlarına boğulup, vecd içinde kendilerini kaybetmeleri o yüzden şaşırtıcı değil.

Sine-i Millet (*)

Bu gibi radikal kararları halka benimsetmek zordur. Siyasi tansiyon yükseldiğinde akla hemen bu öneri gelir. Ama gerek netice üretmeleri ve gerek halk nezdinden kabul edilmeleri bakımından değerlendirildiğinde, böylesine keskin hamleler büyük oranda risk içerir.
- Advertisement -

44 yıl sonra Tiran’da

Tiran’da İskender Bey Meydanı’nda 20 Şubat 1991 günü toplanan binlerce genç Enver Hoca’nın devasa heykelini yerle bir ettiler. Bu öfkenin arkasında yasaklarla dolu, otoriter bir hayata tepki yatıyordu. Yabancı dil öğrenmek bile “emperyalizmin oyunu” sayılmış, yasaklanmıştı. O günden sonra, kitaplar yeniden yazıldı, tarih yeniden başka bir gözle değerlendirildi.

En Son Çıkanlar