Yazarlar

‘Eski döneme benzeme’ yarışında medyanın notu çok yüksek

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) yönettiği Türkiye’nin son birkaç yıllık görünümünde sık sık 2002 öncesi Türkiye’sinden sahneler tespit etmek artık sadece bir “muhalif sporu” değil. Bizzat bazı AK Partililer de bu sporun içinde. Fakat herhalde en büyük benzerlik medya alanında...

(3) Önce beştiler; derken dört, sonra üç, iki ve bir kaldı…

Çocukluk ve gençliğimde ben de satranca çok düşkündüm. Robert Kolej, Tepebaşı’ndaki eski kulüp, Yale, SBF, Mamak, Gaziemir’de askerlik, tekrar SBF... Gerçi dergi bile okumaz, internette problem dahi çözmez oldum son yıllarda. Ama yukarıdaki resmi görünce bütün anılarım tekrar canlandı. Eski Bolşevikler arasında, 1927’den kalma bir karşılaşma. Seyircilerin yüzlerinden, sadece pozisyonun heyecanı değil, Rus, sonra Sovyet toplumunun olanca satranç tutkusu okunuyor. Soldaki oyuncu, Stalin’in herşeye kayıtsız emir kullarından Kalinin (1919-46 arasının ne kokar ne bulaşır SSCB devlet başkanı). Ama rakibinin hem yüzüne, hem resim altındaki ismine ne olmuş acaba?

Akademisyenler ve ‘orta kalite’ tuzağı

Söz konusu imzacıların büyük çoğunluğunun belki de bu metni görmeden veya okumadan imzaladıklarını varsaymak gerçekçi gözüküyor. Gerçekten de barış isteyen çok sayıda insan, bunun samimi bir girişim olduğunu düşünmüş olabilir. Ama siyasetin geldiği nokta maalesef ‘temiz’ duygulara alan açan cinsten değil. ‘Temiz’ olabilmek için önce üzerinizdeki fark etmediğiniz kirden arınmanız gerekiyor.

Önemli bir “hissi kabl el vuku” vakası

Belki de Başdanışmanlarla görüşmenin yolu Türkiye’ye hiç gelmemek, Ankara’ya gitmemek, karşılarına çıkmamak, onları hiç görmemektir… Belki de gerçek iletişim artık “hissi kabl el vuku” ile olmaktadır. Nasıl ki ürettikleri müthiş teori de ekonomi alanında bir “hissi kabl el vuku” vakası ise…
- Advertisement -

Darbe olur mu?

Son dört yılda Amerika, Türkiye’de darbe planlamadı değil; planladığı darbe girişimlerinde başarılı olamadı. Yeni dönemde darbe girişimleri olur mu? Zannetmiyorum. Öncelikle Türkiye’nin ulaştığı demokratik olgunluk düzeyi, sivil demokratik kültür ve yeni devlet aklı buna izin vermez.

En Son Çıkanlar