Dün itibariyle Türkiye Futbol Federasyonu seçme/atama işlerini Genel Kurul’a; futbol kulüp temsilcilerinden / yöneticilerden oluşan delegelere yani oylarıyla kendilerini oraya atayan/seçen “Futbol Ailesi”ne bıraktı.
Bir, AKP’nin karşılaştığı bir güçlüğü aşmak için lanetle andığı 28 Şubat düzeni ile aynı yöntemleri kullanması, hayra alamet değil. Bu yöntemlerin 28 Şubatçılara bir faydası olmadı, AKP’ye de olmaz.
PKK, PYD ve HDP’nin, bu oyunda piyon olduğu ortada. Yoksa ABD, bu örgütten satranç tahtasındaki bir piyondan bahseder gibi konuşmazdı. Kimse kontrol edemediği bir örgüt hakkında kolay kolay “Suriye’ye çekilirler, Kuzey Irak’a giderler” türünden düşünce yürütemez.
Tosun Terzioğlu’nu dün (Perşembe) toprağa verdik. Sabah üniversitede bir saatlik bir tören vardı. Doğal olarak, konuşmacılar ODTÜ ve Matematik ağırlıklıydı. Çoğu, Tosun Frankfurt doktorasını bitirip de Türkiye’ye döner dönmez öğrencisi, sonra meslekdaşı ve arkadaşı olmuştu. Sıram geldiğinde ben de çağrıldım; sahnede, bayrağa sarılmış nâşına bakmamaya çalışarak birkaç şey söyledim. Sonra Bebek Camiine ve ardından Zincirlikuyu kabristanına gittik. Mezarına iki üç kürek de ben attım. Öncesini, notlarımdan aktarıyorum. İtalikli paragraflar, şimdi eklediğim bölümlerdir.