Ne “Altın nesil” güzellemeleri ne de “Fırtına kuşağı” yüceltmeleri gençlerin bu kadim topraklardan fikren ve kalben koparıldığı gerçeğini gizlemeye yetiyor.
Bu savaş, iktidarını kaybetmiş Kemalistlerin, Neo-Kemalist Kürtler vasıtasıyla, AK Parti iktidarını devirme ve yeniden iktidarlarını kurma savaşıdır. Bu, Kürtleri özgürleştirme mücadelesi değil, bir vekâlet savaşıdır.
Yine de başta söylediğim gibi nedense bende bir nefret duygusuna sebep olmuyor bütün bunlar. Yazılarına rastladıkça, tv’de karşıma çıktıkça, belki sadece dedesini bir evlilik programında kendine eş ararken görmüş birinin yüzünde belirebilecek türden bir utanma duygusu beliriyor.
Bir çatışma çok kanlı olabilir, derinlikli arka plana dayanabilir ve karmaşık bir bünye taşıyabilir. Ama hangi özelikleri taşırsa taşısın hiçbir çatışma çözümsüz kalmaz. Çözüm için ise önce gerçekçi olmak gerek.