Asıl garip olan, süreci en çok sahiplenmesi beklenenlerin sürece tersten çakmasıydı. Her daim demokrasi mücadelesi içinde var olan ve “barış” kelimesini duyduğunda harekete geçen çok sayıda ismin sürece omuz atmasıydı.
Kürtlere karşı bir katliam yürütülüyorsa bunu uygulayan PKK, engellemeye çalışan ise devlettir. Bunu anlamak istemiyor ve görmüyorsanız PKK vurmasın diye kaçarken kamyonlara saklanan Kürtlerin, kendilerini kartonların altına sakladığı fotoğraflara bakmanız kâfi.
Ortadoğu’da milliyetçilikler üzerinden yaratılan ötekileştirme politikaları, din ve mezhep üzerinden yaratılabilen düşmanlıklar kadar yıkıcı ve tehlikeli değil. Bu kin, bu nefret söylemi din üzerinden tedavüle konduğunda, bizleri götüreceği yegâne yer Türk ve Kürt halklarının birbirlerini boğazlamasıdır. Emin olun bu ülkede hiçbir şey İslam dininin milliyetçilikle zehirlenmesi kadar yıkıcı ve tehlikeli olamaz.
Gürbüz Özaltınlı, arkadaşlıkların, dostlukların ideololojik ayrı düşmeler nedeniyle son bulması bağlamında kendi hikâyesini anlattı. Ben, bu iç acıtıcı halin, hayatlarımızın ideoloji ve siyasetle lüzumundan fazla dolu olmasından kaynaklandığı kanaatindeyim.
Eski kanaat önderleri, Alevileri eskisi kadar yönlendiremiyor, üzerlerinde ciddi söz sahibi olamıyor. Çünkü Aleviliğin kentleşerek değişen sosyal yapısı, yeni zihniyet ve formasyonda öncüler talep etmekte. Alevilerin sessiz makul çoğunluğunu temsil edecek, eski Türkiye’nin değil yeni Türkiye’nin muhalefet kodları ile düşünen Alevi aydınları ve sivil toplum örgütlerine şiddetle ihtiyaç var. Yeni bir İnanç Önderleri kuşağı bu krizi bitirecek tek kesit; ancak henüz, aşırı politikleşmiş dernek ve sivil toplum örgütleri yerine Aleviler adına söz söyleme ehliyetine kavuşmuş bulunmuyor.