Her kendini eleştiri illâ aynı kapıya çıkacak diye bir şey yok. Belge kendisini eleştirdiğinde proletaryayı özne olmaktan çıkarıyor ve aynısını Mahçupyan’ın yapmasını, onun da dindarları bir kenara koymasını istiyor. Kimse farkında değil ama bu da başka çeşit bir determinizm.
Hala, Kürtçenin devlet okullarında öğretilmesi konusunda engeller sürüyor. Kürtçenin "resmi dil" olarak kabul edilmesiyse, neredeyse bir "kırmızı çizgi" düzeyinde tehlike unsuru olarak görülebiliyor.
Kanlı Esad rejimi hangi medeniyeti temsil ediyor, kurbanlarının çoğu Müslüman olan emperyal İran rejiminin vekalet savaşları hangi medeniyet adına gerçekleşiyor?
Yapılması gereken, ya parlamenterlerin vicdanına kilit vurmaya kalkışmamak ve herkesin kendi inandığı değerler adına veya kendi tercih ettiği doğrultuda yemin etmesini istemektir ya da yemini tamamen kaldırmak.