JİTEM Davasını, ortadaki pek çok güçlü delile rağmen beraat ettiren mahkeme kararı, pek çok insan gibi benim de adalet duygularımı incitiyor. Bu davalar, iddia edildiği gibi “Cemaatin bir hesabı” olarak açılmış da olsa veya yine onun manipülasyonları yüzünden akamete uğramış da olsa, özü bakımından ihmal edilemeyecek bir önem taşıyor.
Cemal Temizöz Davası, bir ilk değil. Son dönemde 1990’larda devlet görevlilerinin işledikleri suçlarla ilgili birçok davada beraat kararı verildi ve insanlık suçu işledikleri iddiasıyla yargılanan askerler temize çıkarıldı.
AKP, Gülen Cemaati ile kavgaya tutuştuktan sonra müesses nizamın aktörleriyle yakınlaştı, onlarla işbirliği yaptı. Ardı ardına gelen beraat kararları, bu işbirliğinin diyeti gibi. Ama AKP unutmamalı ki, faili meçhullerin üzerini örtmek, masumların kanına girenlerin hesap vermesini engellemek kimseye hayır getirmemişti.
Hele, Gürbüz Özaltınlı’nın dikkat çektiği gibi, kitlelere yönelik herhangi bir siyasî faaliyet kalmamışsa, geyik muhabbeti tek belirleyici olup çıkıyor. Asmalımescit’in herhangi bir meyhanesinde, ansızın bütün masalar “şerefine Tayyip” diye tempo tutarak kadeh kaldırırsa, müthiş mutlu olup bütün dünyayı kendinizi “doğru”lattığınız o elli altmış kişiden ibaret sanabiliyorsunuz. Bu da kendi gettolaşmanızı derinleştirip daha büyük yanılgıların kapısını aralıyor.