Tarih Çetin Altan’ın zannettiğinden bile hızlı ilerledi Türkiye’de. O dinciler, yobazlar demokrasi için en radikal adımları attılar. 56 yıl önce “Said-i Kürdi” için “ona müritlik eden haylazlara bedava ekmek yedirecek hali yok bu milletin” diye yazmış bir yazar, ömrünü o haylaz müritlerin en haylazlarının kurduğu bir hastanede tamamladı.
Bugün kimi yazarlar, IŞİD’in Ankara katliamını neden üstlenmediği meselesini anlamadıklarını söylüyor ve yazıyorlar. IŞİD’in bu katliamlardaki temel amacı barış sürecini vurmak; Türk ve Kürt halklarını karşı karşıya getirmek. Cani örgüt katliamı üstlendiğinde, Kürt ve Türk halklarının daha da kenetleşmesine yol açarak, barışa hizmet etmiş olur. Neden böyle bir “iyilik” etsin ki?
PKK’nın başlattığı “Devrimci halk savaşı” öncelikle İmralı’ya yönelik bir hamleydi. PKK ve HDP, çözüm sürecini bitirince, sürecin muhatabı olan Abdullah Öcalan’ı da devre dışı bırakmış oldular.
Dünyadaki örneklerden de biliyoruz ki, şiddeti ve çatışmayı sonlandırmak amacıyla, devletler, örgütlerle görüşüyorlar. Zaten başka türlü bu çatışmalara nasıl son verilebilir ki!