Değerli okurlar, bugün sizlere ecdadımızın gayrimüslimlere yönelik üç adet fermanını hatırlatmak istedim. Osmanlı İmparatorluğu’nun neden ve nasıl yüzyıllarca ayakta kaldığının ispatıdır...
Bugün siyaset dediğimiz şey, karşı karşıya gelen iki büyük korkunun zorunlu yüzleşmesidir. Bir tarafta Batı ve Hristiyan güvensizliğinden beslenen, ‘Beyaz Türk’ün gaddarlığını bilen, ele geçmiş olan tarihsel imkanın kaybedileceğinden ürken kültürel muhafazakarlar var. Diğer tarafta ise İslam’dan ve onun muhtemel normlarından ödü kopan, kendisini ileri ve gelişmiş gören, elden kaçan iktidarın bir daha geri gelmeyebileceği ihtimali karşısında depresyona girmekle saldırganlaşma arasında gidip gelen siyasi muhafazakarlar.
Selahattin Demirtaş’ın, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na “Bön bön”, “mal mal” izlemek zorunda kalacağını söylediği şey, aslında “Kürt hattı” projesidir.
Kararlarına kızdığın hakemi stadda odasına kilitleyip rehin alacaksın, kapının önüne çıkıp, "Ben erkeğim, kadın değilim" diyerek bağıracaksın... Sorunlu bir dilin ve karikatür bir tiplemenin ötesinde, tehlikeli bir tablo ile karşı karşıyayız.