Kürt meselesinin ve Çözüm Süreci’nin çift yönlü bir rolü olduğu açık. Çözüm ‘yeni’ olanın bir adım daha ilerlemesi, ‘eskinin’ direnme yeteneğinin bir hamle daha kırılması demek. Çözümsüzlük ise ‘yeninin’ direnemediğinin, ‘eskiye’ teslim olacağının habercisi.
Hayal edilen o güzel dünyaya ulaşılamayacak olunmasının içten içe bilinmesi kimimizi sabretmeye, tevekküle ve haddini bilmeye götürürken; kimimizi bir âciliyet duygusuna, paniğe ve korkuya sürükler. Devrim ve darbeden başka şey düşünmeyen kişilerin psikolojik dünyası böyle bir ruhsal ikilemin izlerini taşır.
Bizim ırkçılar gerzekçe “vatan bölünmez” sloganları atıyor. Doğudan gelen her otobüs ve içindekiler linç edilmeyi hak ediyorsa, siz ancak “vatanın” pardon dünyanın, denizlerle ayrılsa bile “karasal” bütünlüğünden söz edersiniz.