Tuhaflık iki yönlü: İlki, muhalefet partilerinin adeta iktidardan kaçan bir görüntü sergilemeleridir. (...) İkincisi ve daha tuhafı, her bir muhalefet partisinin iktidar için bir diğerini işaret etmesi ve onunla kurulacak bir iktidarın ülke için daha hayırlı olacağını belirtmesidir.
Kürtler, Aleviler, başörtülüler, Ermeniler, gayrimüslimler… Bu ülkede yıllardır tek tip ideolojinin ve resmi eğitimin kurbanı oldular. Kemalist düşünce yapısı hiçbirine yaşam, düşünme, inanma, kısacası var olma hakkı tanımadı.
CHP ile koalisyon sadece ülke için değil, laik ve muhafazakâr kesimlerin kavgacı külhanları ve özellikle AKP ile CHP için de bir normalleşme olur. İsterse sadece bir ay sürsün, AKP’nin buna hazır olduğunu, güç paylaşmaktan çekinmediğini, bu toprakların kalıcı ve kurucu unsurlarından biri olduğunu ortaya koyar.
"Ortadoğu partisi olmak" öncelikle, Türkiye sınırların dışındaki Kürtlerin ve Kürtlerle yan yana barış içinde yaşayan diğer grupların sorumluluğunu da hissetmek anlamına geliyor.
Kılıçdaroğlu sayesinde Başbakan ile Cumhurbaşkanı’nın daha da yakınlaştığını ve AKP oylarının yeniden konsolide olduğunu görüyoruz. Oysa Kılıçdaroğlu’nun hayali içerden çözülmüş bir AKP ile koalisyon yapmaktı. Bugün tersi bir noktadayız…