Yazarlar

Beyoğlu’nu Araplar mı bastı?

Gerçekten de Türkiye’ye gelen turistler içinde Ortadoğu ülkelerinden gelenler çoğunluğu oluşturuyor. Hepsine toptan “Araplar” dense de içlerinde İranlılar, Kürtler, Türkmenler, Filistinliler gibi değişik milliyetler bulunuyor. Bir de savaşla birlikte turist sıfatıyla gelenler var. Ruslar Putin’den, Ukraynalılar işgalden kaçıp geliyor. Rus ve Ukraynalılara lüks kafelerde, restoranlarda daha çok rastlıyoruz.

O uzun saçlı genç demokrata ne oldu?

Victor Orban: 1989’da Soros bursiyeri olan, Rusya karşıtı, sivil toplumcu demokrat genç adam nasıl oldu da 2022 yılında Avrupa’nın hasta otoriter adamı haline geldi?

CHP, tarihindeki en büyük savrulmayı mı yaşıyor?

Kılıçdaroğlu, betonlaşmış, demokrasiden uzaklaşmış yapıyla uzun bir hesaplaşma arayışına girdi. Partinin kilit noktalarındaki tutucu devletçi isimler birer ikişer değişti. Eski zihniyetin hakimiyeti giderek azaldı. Kürt meselesi, diğer partilerle ittifaka yönelik yeni bir dil arayışı, muhafazakâr seçmene güven vermeye gayret eden birlikçi denemeler öne çıktı. Tabii Kılıçdaroğlu bir günde bu noktaya gelmedi. Tereddütleri, kararsızlıkları, cesaretsizlikleri…

Milliyetçilikle kutuplaşmanın izdivacının çocuğu: Ahlaki boşvermişlik… Örnek olay: Kaşıkçı dosyasının iadesi

“Değer odaklı dış politika”nın zirveleri olarak sunulan dış politika hamlelerinden birer birer geri basılırken ortalığı kaplayan sessizliği nasıl açıklayabiliriz? İktidarın dış politikada ahlakı ve vicdanı öncelediği için ortaya çıktığı söylenen “değerli yalnızlık”a bir zamanlar televizyonlardan, gazetelerden övgü düzenler, hadi geçtik hepsini, cesedi bile bulunamamış Cemal Kaşıkçı’nın davasının Suudi Arabistan’a iadesi kararında nasıl bu kadar sessiz kalabiliyorlar?
- Advertisement -

Eğlence mekanlarında tebliğ ve kamusal sınırlar

Videolardaki hocalar ve sosyal medyadaki tartışmalar iki soruna dikkat çekiyor. Birincisi ötekinin yaşam tarzına müdahale sorunu çerçevesinde laik-seküler kesimin endişeleri. Son yıllarda iktidarın din ve milliyet eksenli politikalarının da beslediği bu endişe yerindedir. İkincisi, dinin kamusal alandan beklentilerinin dindarlar arasında doğurduğu fikir ayrışmasıdır. Gelenekçi dindarların, dini, şanlı tarihinde olduğu gibi, kamusal egemenliğine kavuşturma hevesine karşın yenilikçi dindarların onu bireysel özgünlüğüne kavuşturma idealinin oluşturduğu karşıtlık iki kesim arasındaki gerilimi daha uzun süre besleyecek gibi görünmektedir.

En Son Çıkanlar