Emniyet Genel Müdürlüğü bu genelgesiyle, hem güçlü digital devrimin yurttaşın konumunda yarattığı önemli değişimin farkında olmadığını gösterdi, hem de ülkedeki zaafa uğramış hukuk ve adalet iklimine yaslanarak kendisini yasama organı yerine koymaya kalktı.
2021 yılının Mayıs ayına girerken neden Türkiye’nin aşı ümidi Cumhurbaşkanı’nın Putin ve Şi Cinping’le görüşmelerinin sonuçlarına kaldı? Türkiye, neden almak için devlet başkanlarıyla pazarlık etmeniz gerekmeyen Pfizer/Biontech aşısı için geç kaldı?
AK Parti sözcüsü Ömer Çelik, Ruhsar Pekcan hakkındaki taleplere karşılık “muhalefetin dediğiyle iş yapmıyoruz” derken hiç kuşkusuz kendi seçmenlerinin görünüşteki sessizliğinden, aldırmazlığından güç alarak konuşuyor. Fakat unutmamak lazım: Kaç iktidar böyle çığlık çığlığa susan fakat önüne sandık konulduğunda o iktidara dünyanın kaç bucak olduğunu gösteren kitlelerin “sessizliğine, aldırmazlığına” aldandı ve bunun cezasını ödedi.
“Başkalarını korumak artık bir anlatı değil.” Wagner bunu şöyle açıklıyor: “İnsanlar ancak kendi özgür iradelerinin kurallarına uymaya isteklidirler.” Kendimizi başkalarını korumakla sınırlamak, bu anlatı artık tükendi. Etik olarak çok "onurlu", kulağa hoş geliyor, ama psikolojik olarak uzun vadede işe yaramıyor.
Hükümet “tam kapanma” dönemine geçildiğini açıkladı, DİSK ise “Tam kapanma yok, sınıf ayrımcılığı var” dedi ve kamuoyuna bununla ilgili bir araştırma sundu. DİSK yaptığı çalışmada, getirilen 42 istisna ile başta sanayi ve inşaat işçileri olmak üzere zorunlu olmayan mal ve hizmet üretiminde çalışan milyonlarca işçinin kapanmadan muaf tutulduğunu ortaya koydu.