Seçim kazanmak ancak ortak bir muhalefet hareketiyle, asgari müştereklerde birleşmekle mümkün... Kılıçdaroğlu da Meral Akşener de Mithat Sancar da bunu biliyor… Seçmen de biliyor. Başarı parçalanmaktan değil, ortak hareket noktalarını çoğaltmaktan geçiyor.
Boşanmayla birlikte ailenin geçimi, çocukların bakımı, eğitimi gibi her türlü sorun kadınlara yüklenmiştir. Üstelik çoğu kez bu kadınların hiçbir ekonomik güvencesi de yoktur. Çocukları kadınlara zimmetleyen bu durum değişmedikçe nafaka meselesini konuşamayız.
Arka planda mesele Cumhuriyet’le birlikte siyaset üzerinde yetkili ama sorumsuz kılınmış olan ordunun, Türkiye’ye ve siyasete ilişkin tasavvuru sabit kalmışken, bu tasavvuru hayata geçirme yeteneğinin giderek azalması. Ancak ön planda iktidarın son beş yılda izlediği personel alım politikası ve atamalar var.
Yakup Usta, öldürülen oğlu Mikail’le birlikte nakış gibi işledikleri sokak kapısını yerinde bulamayınca peşine düşer. Kadir İnanır ve Vahide Perçin’in başrolde olduğu ‘Kapı’ filmi, gözlerimizden uzak tuttuğumuz bir gerçeği gündeme getiriyor: Bölgede yaşayan Hıristiyanlar, yani Süryaniler, Ermeniler, Ezidiler ne oldu?
Uydurma çevre projeleri, şirketler, dernekler üzerinden oyuna getirilen ilk belediye Yeşilyurt Belediyesi değil. Çok sayıda küçük ilçe ve belde belediyesinin aynı yöntemle insan kaçakçılığı için kullanıldığı anlaşılıyor. 50’ye yakın derneğin bu işlerin içinde olma iddiasıyla soruşturulduğu iddia ediliyor. Gri pasaportla insan kaçakçılığı soruşturmasına Ankara’da bazı yetkili isimlerin karıştığı da iddialar arasında.