CHP ve DP, daha doğrusu İnönü ve Bayar arasında giderek yükselen tansiyon, gelecekte kopacak fırtınayı haber verir niteliktedir. 1950 seçimlerini DP ezici bir üstünlükle kazanır. Parti sarsılır, İsmet Paşa şaşkına döner. İktidarı kaybeden İsmet Paşa birden yalnızlaşır. Çevresi ıssızlaşır, onun daha birkaç ay önce “Milli Şef unvanı taşıyan eski cumhurbaşkanı olduğuna bin şahit ister.”
Big Lebowski misâli, yarım avuç buz, kahve likörü, süt, votkayla White Russianlar ya da süt yararlı olduğu için çıkarılan terkibiyle Black Russianlar, nane likörlü Cin Mentalar, Becherovkalar… Hele Attila İlhan’ın “Kaptan” şiirindeki Fransız portakal likörü… “Hayatın gerçek tadı”nı, Cola’nın sloganı mı sanıyorsunuz hâlâ?
Anayasa’da yapılan değişikliklerin çoğu AKP’nin ilk “çıraklık” döneminde yapılmış ve Anayasa, AB hedefi doğrultusunda değişikliklere uğratılmıştır. Bu değişikliklerin en önemli yanı da Anayasanın ve yasaların olabildiğince AİHS sistemine uydurulması olmuştur.
“‘Biz büyüktük, küçüldük, şimdi yeniden büyüyeceğiz’ hikâyesi kulağınıza hoş geliyorsa yakalandınız demektir. Peki neden küçüldük? Başkaları yüzünden, hainler yüzünden, bizim elimizde olmayan sebeplerden. Eğer bu soruya ‘kendimiz yüzünden küçüldük, kendi zihniyetimiz sebebiyle küçüğüz’ diye cevap verecek olursak, önümüze çok büyük bir iş çıkıyor.”
Esenyurt HDP’nin de bu partilerin de 30 yıldır ne oldukları malum. Ama bunu her gün yeniden duymuş gibi davranıp şaşırmak, istediğin zaman görmezden gelip, istediğin zaman siyaseten kullanmak, suça çevirmek siyaseten faydalı olsa da pek güzel ahlak olmuyor.