Haziran ayının 20 sinde 100 yaşına basan Kissinger Çin’e neden gitti . Soru bu.
20 nci asrın Talleyrand’ı (Fransa’nın 18 nci asırdaki efsane Dışişleri Bakanı) denen Kissinger boşuna gitmez deniyor.
Kissinger Çin’de çok sıcak karşılandı. Başta Çin lideri hemen herkesi gördü. Ona Çin’in dostu dendi. Öyle ya 1971 yılında Nixon döneminde gizli seyahati sonunda Çin’le ilişkileri başlatan o idi. O zamanlar Vietnam harbi dolayısıyla ve Rus-Çin ilişkilerini soğutmak için ABD böyle “inanılmaz” denen açılıma gerek duymuştu. Bunun Nixon gibi sağcı bir yönetim tarafından yapılması herkesi ters köşeye yatırmıştı.
Kissinger bu son seyahatinde son zamanlarda giden ABD yetkililerin göremediği Çin Savunma Bakanı ile de görüştü . Bütün kapılar Kissinger’e açıldı. Sıcak mesajlar verildi. Kissinger da bir ABD-Çin çatışmasının felaket olacağını söyledi.
Bir kısım analistler onu Biden yönetimi yolladı derken Beyaz Saray yalanladı ve sade vatandaş olarak gittiğini söyledi. Diğer bazı analistler egosu yüksek Kissinger’in unutulmamak için gittiğini ve de kurduğu danışma şirketi vasıtasıyla bilgilerini müşterilerine satmak amacında olduğunu söylediler.
Gerçeği zamanla öğreniriz.
Çin , ABD ile ilişkileri eskiye döndürmek istiyor imajını verdi. Ama Çin 1970’lerin Çin’i değil. Dev oldu. ABD onu şimdi baş rakip olarak görüyor. Üstelik dış politikada Cumhuriyetçiler ile Demokratların birleştiği tek konu Çin. Hatta Cumhuriyetçiler Demokratları bu konuda “yumuşak” dahi buluyor. Biden’ın manevra alanı fazla değil. Üstelik ABD Nato’yu ve Avrupa’yı Çin’e karşı arkasına almaya çalışıyor. Keza Pasifik’teki dost ülkeleri de. Dolayısıyla yaklaşan ABD seçimlerinde Biden herkesi ters köşeye oturtma durumunda değil.
Sade vatandaş olarak gitmiş olsa da Kissinger Çin izlenimlerini yönetime aktaracaktır.
Ama neden gittiği sorusuna şu sırada sağlıklı cevap zor.