Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIKano devrildi, Avusturya karıştı

Kano devrildi, Avusturya karıştı

Beş yıl önce, şimdi Avusturya Başbakanı Karl Nehammer’in eşi olan Katharina Nehammer’in ani bir hareketiyle kano sallanınca, kanodaki eşyalarla birlikte cep telefonları da Tuna Nehri’ne düştü. Bu kano kazasını bir anlamda Avusturya siyasetinin Susurluk kazası olarak düşünebiliriz. Çünkü daha sonra nehirden çıkartılan o telefonlardan kamuoyuna sızan yazışmalar, halen Avusturya’da polemiklere yol açmaya devam ediyor.

Viktor Orban Nisan ayında muhalefet ittifakına karşı seçimi kazandı. Orban’ın Macaristan’da iktidarını sürdürmesi bölgede bu yılın en dikkat çekici olayı sayılabilir. Aslında Orta Avrupa tüm boyutlarıyla hareketli ve çalkantılı bir coğrafya. Bunun temel nedenlerinden biri de Rusya-Ukrayna konusu.

Kürek çeken müsteşar ve kano kazası

Gelin biz şimdi tıpkı Macaristan gibi sağcı bir iktidar tarafından yönetilen komşu ülke Avusturya’ya uzanalım. 5 yıl geriye gidelim… 

Avusturya siyasetinin kırılma anlarından biri, 2017’de, Tuna Nehri’nde, bir kano kazasında gerçekleşti. Kanolardan birinin küreklerini dönemin İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Michael Kloibmüller çekiyordu… Dönemin İçişleri Bakanı (şu an senato başkanı) Wolfgang Sobotka’nın düzenlediği nehir gezisinde şu anki Başbakan Karl Nehammer’in eşi (yani 5 yıl sonranın First Lady’si) Katharina Nehammer de vardı. Katharina o sırada Kloibmüller’le aynı bakanlıkta çalışıyordu.

Kano, Viyana’nın kuzeyindeki Tulln diye bir kasabanın önünden geçiyordu.

Katharina Nehammer

Katharina Nehammer’in ani bir hareketiyle kano sallanınca, kanodaki eşyalarla birlikte cep telefonları da Tuna Nehri’ne düştü. Bu kano kazasını bir anlamda Avusturya siyasetinin Susurluk kazası olarak düşünebiliriz. Çünkü daha sonra nehirden çıkartılan o telefonlardan kamuoyuna sızan yazışmalar, halen Avusturya’da polemiklere yol açmaya devam ediyor. 

Müsteşar Kloibmüller’in telefonundan çıkan yazışmalar, tam bir skandaldı. Polisteki atamaların Kloibmüller üzerinden ve keyfi/gayrıciddi bir şekilde yürüdüğü ortaya çıktı. Her yere, iktidardaki (ve halen de iktidarda olan) ÖVP’nin (bkz: Avusturya Halk Partisi) “adamları”nın yerleştirildiği de anlaşıldı. 

Katharina Nehammer bu skandal sonrasında adeta ödüllendirildi. Eşinin 2021 yılında Başbakan olmasıyla birlikte, ülkenin First Lady’si konumuna geldi. 

Sarhoş korumalar ve trafik kazası

Katharina’ya yönelik yolsuzluk iddiaları da var. Asıl eleştirildiği konuysa yolsuzluk değil, adeta başbakanmış gibi davranıyor olması. Katharina’nın asıl mesleği reklamcılık. Kocası Başbakan Karl Nehammer açısından ise “kötü reklam” malzemesine dönüştüğünü düşünenler çoğalıyor. First Lady’yle ilgili bir iddia da Başbakan ve eşinin, bir gün akşamüstü, korumalarla birlikte içki içip sarhoş olmaları ve sonrasında evden sarhoş çıkan korumaların trafik kazası yapması.

İki ülke, iki sağcılık

Avusturya ve Macaristan… Hem çok benzer hem çok farklı… Biraz Türkiye-Yunanistan gibi… Macaristan’da, Orban’ın kişiliği ve Putin’in gölgesi etrafında katılaşmış kuralsız ve otoriter bir sağcılıktan söz edilebilir. Avusturya’da ise (skandallar ve ahbap-çavuş ilişkilerine rağmen) kurumlar ve gelenekler üstüne kurulu bir sağcılık söz konusu. Avusturya sağı Macar sağı kadar “AB karşıtı” veya Rus yanlısı değil. İki ülkenin (görünürdeki) ortak “hassasiyet”i, göç karşıtlığı ve sınır güvenliği.

Bununla birlikte, Başbakan ve ÖVP lideri Karl Nehammer, bir süre önce, Putin’i izolasyondan kurtarmaya yönelik hamleler yapmakla suçlandı. Karl Nehammer’in Nisan ayındaki çok eleştiri alan Putin ziyaretinin, First Lady Katharina Nehammer’in tavsiyesiyle gerçekleştiği söyleniyor. Katharina Nehammer, Volodimir Zelensky’nin eşi Olena Zelenski’ye yolladığı sıcakkanlı kadınlar günü mesajına rağmen, bazı kesimler tarafından hala “Putinci” olarak görülüyor.

Ahbap-çavuş kapitalizmi

Macaristan’daki “Orban Kapitalizmi”ne kıyasla, Avusturya’nın ahbap-çavuş kapitalizmi göze yumuşak görünebilir. Ne olursa olsun hem Avusturya hem Macaristan (tabii Macaristan daha fazla) yolsuzluğun kokusunun ve iktidardaki partinin ilişkiler ağının hep hissedildiği ülkeler. Macaristan yolsuzluk konusuna epey kafa da yorulan bir ülke. “Yolsuzluğun göreliliği”ne dair tezler bile geliştiriliyor.

Milliyetçilik

Avusturya ve Macaristan, milliyetçilik bağlamında çok konuşulur. Şu ilginç: Macarlar başka ülkelerden Macaristan’a çalışmaya gelen göçmenlerden rahatsız olsalar da kendileri de çalışmak için Avusturya’ya gidiyor. Bazı Avusturyalılar, Macar Milliyetçiliğine tepeden bakarak, Macaristan’ın etnik olarak Avusturya kadar homojen olmadığına dikkat çekiyorlar. Macaristan, kendisini daha seçkin gören bazı Avusturyalıların gözünde, biraz da “çingenelerin ve Orta Asya kökenli barbarların ülkesi” gibi. Bu arada Avusturya’nın ekonomik durumu da düşünülen derecede iyi değil.

Macaristan enflasyonu

Birçok Avusturyalı; Orban Rejimi’nin AB’den gelen fonları çarçur ettiğini, insanlarına iyi yaşam standardı sağlayamadığını, Macaristan’ın meslek sahibi ve nitelikli insanlarının başka ülkelere kaçmakta olduğu görüşünde. Ayrıca Macaristan’dan Avusturya’ya dilenmeye gelenlerden de şikayet ediliyor. Macar muhalefetinin seçimi kaybettikten sonra kurduğu gölge kabinenin lideri Klara Dobrev’e göre, Macaristan’daki durum bir enflasyon patlaması veya ekonomik krizin çok ötesinde: Dobrev’e göre, eğitim ve sağlığın yanı sıra su tedariği, tarım, tarihsel anıtların korunması gibi konularda da ülke çökmüş durumda… Gerçekten de son haftalarda öğrencilerin eğitim sistemini protesto ettiği görülüyor. Macar muhalefetinin, ülkedeki ekonomik duruma rağmen son seçimlerde Orban karşısında yenilmiş olmasında aşırı Batıcılığın rol oynadığı söyleniyor. “Batının her şeyi mükemmel, Doğunun her şeyi kötü” yaklaşımının muhalefeti zayıflattığı düşünülüyor.

Klara Dobrev.

Macarcanın labirentleri

Macarca, Avrupa’daki diğer dillere çok yabancı (hatta bende dünya dışı duygular uyandıran) bir dil. Macaristan’daki Avrupa yanlısı koalisyonun önemli bileşenlerinden olan Momentum Hareketi’nin orijinal adı “Momentum Mozgalom”… Avrupa yanlısı Macarlar beni affetsin, “Mazgal deseydiniz bari” diye düşünmedim değil. Macarcanın, birçok zaman, Türkçe gözünden bakan için böyle komik çağrışımları olabiliyor. Orban’ın işsizlere verilen sosyal yardımları kesmeyi hedefleyen programının adı, Közmunka. Bu da “seri köz getir” çağrışımı yaptı bende. 

Robert Musil

Avusturya: Batı Avrupa’nın en doğusu… Macaristan: Doğu Avrupa’nın en batısı… Bazı ünlü Avusturyalılar: Mozart, Sigmund Freud, Adolf Hitler… Buna karşılık, gelmiş geçmiş en ünlü Macar, belki de Viktor Orban. 

Benim favori Avusturyalım ise “Niteliksiz Adam” (Keşke “Özellikleri Olmayan Adam” diye çevrilseydi) romanının yazarı Robert Musil. Avusturya gazetelerinde okuduğum haber ve yorumlarda, Musil’in üslubunu andıran noktalar yakaladığımda, mutlu oluyorum. Avusturya siyaseti labirentlerindeki girift ilişkileri, bazen Niteliksiz Adam’ın girift dokusuna benzetiyorum.

Tarih ve güncellik

Avusturya ve Macaristan: Tarihleriyle parlayan, güncel kültürleri az tanınan ülkeler… Avrupa Birliği’nin “ön sürümü” olarak düşünülebilecek efsanevi Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun mirasçıları… Avusturya-Macaristan, birçok farklı dil, kültür ve milletin iç içe yaşadığı müthiş bir imparatorluktu… Yaklaşık on yıl önce, gece Budapeşte’nin en tarihsel oteli Gellert Oteli’nden Tuna Nehri’ne bakarken, Macaristan’ın tarihsel yüzünü tam anlamıyla hissetmiş, hafızamda eritmiştim. Ama Macaristan sadece tarihten ibaret bir ülke değil. 

Hafıza

Yazıyı, genç bir Macar gazetecinin hafıza kavramına dair yorumuyla noktalıyorum: “Hafızayı, bir şeyi kaydettikten sonra değişmeden geri çağırabildiğimiz bir kayıt cihazı olarak düşünmeyi seviyoruz. Ama hafıza aslında öyle bir olgu değil. Anılarımız, herkesin düzenleyebildiği bir Wikipedia sayfası gibi oluşuyor ve şekil alıyor gerçekte.”

- Advertisment -