Ana SayfaManşetKonuşanlar

Konuşanlar

Ülkeyi tanımak isteyen aydınlara, sosyologlara, psikiyatristlere ve dahi siyasetçilere tavsiyem biraz ‘Konuşanlar’ı seyretmeleri. Kendinizle yüzleşme fırsatı da var aynı zamanda. Mesela beni sahneye çıkartsa ve böyle sorular sorsa ne cevaplar verirdim diye düşündüm ve gösteriye gitmeme kararı aldım.

Netflix’in yeni yerli yapımı ‘9 Kere Leyla’ filmini seyredip onun üzerine yazacaktım ama kötü filmler üzerine uzun uzun konuşulduğunda oluşan ‘yani ne kadar kötü olabilir ki bir baksam mı acaba?’ merakını yaratmamak için vazgeçtim.

Ve hâlâ ‘Bir Başkadır’ın etkisini konuşanlar varken size ‘Konuşanlar’ı öveceğim. Diziyle aynı efektlere sahip olduğunu düşündüğüm için adını andım yine. Çünkü en az Berkun Oya kadar cerrah titizliğine sahip bir sanatçıyla karşı karşıyayız.

‘Konuşanlar’ asıl mesleği senaristlik olan Hasan Can Kaya’nın başrolde olduğu Youtube kanalının adı. 1,5 milyon abonesi olan kanalın toplam görüntülenme sayısı benim izlemeye başladığımda, yani 4 Aralık Cuma günü 155 milyondu. Tanıtımları ve ekstraları saymazsak 30 bölüm ‘Konuşanlar’ videosu var kanalda. Bugün 6 Aralık ve sayı 162 milyon olmuş. Üç gün içinde 7 milyon görüntülenme var yani. Sanırım Youtube Türkiye’nin en hızlı büyüyen kanalı ve bir rekora imza atmak üzere.

Format çok basit, Hasan Can bir süre seyircilerle sohbet ederek hayattaki fantezilerini ve çuvallama hikayelerini soruyor. Ve bazı seyircileri ‘konuşanlar’ başlığıyla tahtaya yazıyor. İkinci turda daha spesifik sorular sormak üzere sahneye çıkartıyor seçtiklerini. Mesela şöyle sorular; Tinder’ı ailenize nasıl anlatırsınız?

İtiraf etmeliyim ki bir önyargıyla açtım ilk videoyu. Ne kadar eğlenceli olabilir ki dedim ve en çok izlenen bölümlerden biriyle girdim ortama. Bir süre kastım kendimi hatta ama çok direnemedim. Hasan Can büyücü gibi seyirciyi hipnotize ediyor. Gerçekten her meslek grubundan ve eğitim düzeyinden insan var salonda ve sanki bütün ülkeyi alıp şunları bir rahatlatayım demiş adam. İnsanlar mikrofonu ellerine alınca bülbül gibi şakımaya başlıyorlar.

Sanki Hasan Can herkesin çok yakın arkadaşı ve herkes sansürsüz anlatıyor yaşantısından parçaları. Bu nasıl bir toplu terapi diye şaşırıyor insan. Sanki ülke komple bir yatağa uzanmış derdini döküyor. Terapi koltuğu demedim evet terapi yatağı. Ve bütün bunlar olurken insanlar kahkahalarla gülüyorlar çünkü çok komik.

Hasan Can o kadar samimi, o kadar neşeli bir adam ki özellikle erkekleri sık sık azarladığı ve fırçaladığı halde anlatmaya, gülmeye devam ediyor herkes. Gerçek bir arkadaş ortamı. İşin sırrı tabii ki samimiyetinde ama sadece bu yetmez elbette. Çok donanımlı ve gözlem yeteneği çok yüksek bir komedyen Hasan Can Kaya. Hazır cevap uzmanlığı ve retorik dehası olduğu da aşikâr.

Zaman zaman sert gelebilir üslubu ve seçtiği kelimeler çünkü sokağı çok iyi biliyor ve sokaktan konuşuyor. Ama kadınlara yaptığı pozitif ayrımcılık çok bariz. Temel insan hakları duyarlılığını her seferinde hissettiriyor ve bu da seyirci nezdindeki kredisini çok yükseltiyor.  

Cumhuriyet gazetesine 24 Kasım’da verdiği röportajda diyor ki:

“Gülünce herkes eşit oluyor! Dışarıda bütün negatifliğiyle saldıran, neşesizliğe özendiren, mutsuzluğu ideal kabul eden saçma atmosfere inat, ayı gibi gülüyoruz.”

Ülkeyi tanımak isteyen aydınlara, sosyologlara, psikiyatristlere ve dahi siyasetçilere tavsiyem biraz ‘Konuşanlar’ı seyretmeleri. Kendinizle yüzleşme fırsatı da var aynı zamanda. Mesela beni sahneye çıkartsa ve böyle sorular sorsa ne cevaplar verirdim diye düşündüm ve gösteriye gitmeme kararı aldım. Hasan Can Kaya’nın yaptığı toplu terapileri seyredince ülkenin kılcal damarlarında geziniyormuş gibi hissediyorsunuz. Hem de ‘ayı gibi gülerek’.

- Advertisment -