Manşet

Dindar ve muhafazakâr mahalleye yönelik içeriden eleştirilerin, giderek bir kişisel farklılık talebine dönüşmesinin, bu eleştirilerin kurucu mantığının ve işlevselliğinin yapay bir zeminde konumlandırılmasıyla bir ilgisi var. Ali Bulaç’ın yazdıkları da buna bir istisna teşkil etmiyor, maalesef.

Suriye ve Türkiye’de Kürt meselesinin çözümü hiç olmadığı kadar iç içe geçmiş bulunuyor. Suriye’de Kürt meselesinin hal yoluna gitmesi Türkiye’de mevcut süreci olumlu yönde etkileyebileceği gibi, PKK’nin silah bırakma öngörüsünün gerçekleşmesi de Rojava’da taşların yerli yerine oturmasına katkıda bulunacaktır.

“Yenidoğan Çetesi” olarak bilinen, 29'u tutuklu 58 sanığın bulunduğu suç örgütü davasının dördüncü duruşması görüldü. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, duruşma savcısı tüm...

DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları’nın “Atılması gereken adımlarla ilgili top artık iktidarda” sözlerine Adalet Bakanı Tunç, “Top oynamıyoruz. DEM Parti’nin Adalet Bakanlığı’na ziyaretinde bir müzakere yapmadık. Sorumlu makamlardakiler sürece zarar veren açıklamalar yapmamalı” diye yanıt verdi. Tunç’a cevap DEM Sözcüsü Doğan’dan geldi: “Hukuk, demokrasi, adalet kelime oyunlarıyla sağlanamaz. Bakanlığınızı bu tarihsel sorumluluğu üstlenen bir dil ve yaklaşım kullanmaya davet ediyoruz.”

PKK yöneticilerinden Mustafa Karasu, PKK’nın televizyonuna konuştu: “Apo’nun katılımının çeşitli biçimlerde gerçekleşmesi gerekiyor. Doğrudan katılmayabilir ama şu anda katılma imkânları fazlasıyla vardır. Teknik imkanlar gelişti. Hareketin kongre yapmama gibi bir yaklaşımı yok. Burada bir sorun çıktıysa, gecikme oluyorsa bunun nedeni; böyle bir kongrenin gereklerini hükümetin zamanında yerine getirmemesidir.”