Bir arkadaşım telefon etti. “6’lı Masa’nın açıklanan programı güzel, demokrasi konusunda net, anlaşılan o ki Kürt meselesini şimdilik metne koymamışlar” dedi.
“Bitti bitecek, dağıldı dağılacak” denilen 6’lı Masa, başkanlar toplantısının ardından yayımlanan açıklamayla 6’lı Masa “Millet İttifakı” halini aldı. Güçlendirilmiş parlamenter düzene dönüş amacıyla bir araya gelen partilerin üçü Millet İttifakı’nda. Diğer üç parti de bu süreç içinde bu ittifakın içinde yer alacağını ilan etmiş oldu. Dün yayınlanan 2 bin 300 maddelik uzun metni, dikkatle inceleyeceğiz.
Değişik hassasiyetler nedeniyle ortaya çıkan metin çok değişik ve kapsamlı. “Bir Anayasa hazırlığının ön çalışması” da diyebiliriz. Partilerin temsilcilerinin, ortak bir rapor ve ortak bir iktidar hedefi etrafında birlikte hareket etme kararlılığı ve sabrı, son derece önemli.
Temel sorunumuz olan geleneksel kutuplaşmayı aşmayı başarabilecek miyiz, yoksa pes mi edeceğiz? İşte liderler ve partilerin kurmayları bunu deniyor. Şu noktaya kadar işler yolunda gibi.
Tarihsel arka plan
6’lı Masa bu kutuplaşma geleneğine bir meydan okuyuş aynı zamanda. Geçmişte Ecevit’le Erbakan’ın kurdukları CHP-MSP Koalisyonu da Erdal İnönü ile Süleyman Demirel’in kurdukları hükümetler de kutuplaşmayı aşmak yönünde birer çabaydı.
Hatırlayalım: Kurulu kutuplaşma düzeni, yani statüko, uzlaşma çabalarını bertaraf etti. Ortak siyaset üretme çabaları, cephelere bölünmeyle ve askeri darbeyle noktalandı. 6’lı Masa, sürekli baltalanan ittifak çabalarını yeniden canlandıran bir meydan okuma.
Bu, uzun başarısızlıkların, yanlış adımların sonunda gelinen bir nokta. Elbette son nokta değil. 6 parti temsilcisinin birlikte çalışıp ortak metinler üretmesi bile başlı başına yeni bir ruh hali yaratıyor. Siyasi yenilgiler, yaşanmış acılar, kitle kırımları, sonsuza kadar devam etmeyecek. Toplum bir çıkış yolu arıyor. Partileri uzlaşma yönünde siyaset yapmaya teşvik ediyor.