Can Atalay kararı Meclis’te okundu ve Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü. Çok sert tartışmaların yaşandığı bir oturumun ardından Yargıtay Üçüncü Dairesi’nin kararı Birleşik Arap Emirlikleri’nde olan Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un yerine Bekir Bozdağ’ın başkanlığında toplanan Meclis’in önüne geldi. Bu kararın okunmasının ardından üyeliği sona eren Can Atalay’ın avukatları bireysel başvuru hakkını kullanarak Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını açıkladı.
Daha önce Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Enis Berberoğlu kararında da iki milletvekilinin üyelikleri düşürülmüş sonra Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuru hakkını kullanarak yaptıkları itirazla üyelikleri geri verilmişti. İktidarla muhalefetin olaya yaklaşımını anlamak bakımından tarihsel belge olarak düşündüğüm için AK Parti sözcüsünün ve CHP sözcüsünün konuşmalarını paylaşıyorum.
AK Parti Grup Başkanvekili Abdullah Güler şunları söyledi: “Yargıtay’ın kararı var, Anayasa Mahkemesi’nin kararı var. ‘Böyle bir toplantı yapamazsınız’ diyorsunuz. Meclis Başkanı her zaman genel kurulu davet edebilir. Anayasal maddeler arasında bir alt-üstlük ilişkisi yok. 153’üncü madde en üstte. 138 onun altında. Mesela 154’üncü madde. Hiç kimse tartışmak istemiyor Türkiye’de. Biz tartışıyoruz da diğer arkadaşlar hiç tartışmıyor. Türkiye’de 154’üncü maddede Yargıtay’la ilgili, görev alanlarıyla ilgili somut bir şey var. Bunun üzerinde tartışalım. İlla bir olay üzerinden siyasi istismar konusu yapmadan. Gerçekten hukuk zemininde tartışalım. 154’üncü madde diyor ki, kanunda başka bir merci tayin edilmemişse, somut hukuk denetim sistematiği içerisinde, son karar merci Yargıtay’dır. Anayasa Mahkemesi’nin kararları bağlayıcıdır, diyor. Eyvallah. Ona kimse itiraz etmiyor ki. Peki, somut norm denetimi açısından son merci olan Yargıtay’ın kararı ne olacak? Yani, görmezlikten mi gelin diyoruz.”
Diğer tarafta CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın şunları söyledi: “Can Atalay hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı var mıdır. Varsa Numan Kurtulmuş bugüne kadar neden bu kararı okumadı. Anayasa Mahkemesi’ni neden beklediniz ve Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararına rağmen neden bugün okutuyorsunuz. Burada hepimiz biliyoruz ki açıkça hukuk değil, anayasa ihlali vardır. Yargıtay üzerinden yasama organına sopa sallanmasıdır. Herkesi bu suça ortak olmamaya çağırıyorum.”
Türkiye’de siyasi yargılamaların sona erdiği günlere ulaşmak dileğiyle.