Adele James, “Kleopatra siyah renkli olabilir” diyenlerin “Kraliçe Kleopatra” dizisi için seçtiği İngiliz oyuncu. Adele, kıvırcık bukle bukle saçlarıyla bir Afrika güzeli. Ancak kendisi Afrikalı değil, İngiliz. Beyaz değil siyah, belki melez de denilebilir. Ülkemizde yayınlanan Kraliçe Kleopatra’nın (Queen Cleopatra) yarı-belgeselinin Britanyalı yıldızı Adele James’in ten rengine dair tartışma sürüyor. Oyuncu tercihine en sert eleştiriler Mısır’dan geliyor.
Mısır Turizm ve Tarihi Eserler Bakanlığı, ülkenin önde gelenleri, bir Mısır Firavunu’nu siyah bir oyuncunun (James) canlandırmasına şiddetli tepki gösteriyorlar. Mısır’da diziyi tarihi yeniden yazmakla suçlayan bir imza kampanyası başlatıldı. İmza metninde şöyle deniyor:
“Kleopatra Mısır’ın İskenderiye kentinde Yunan asıllı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Siyah DEĞİLDİ. Bu hiçbir şekilde siyahlara karşı bir şey değil, sadece Mısırlı ve Yunanlıların tarihini ve bütünlüğünü korumak adına yapılan bir uyandırma çağrısı.” Bakanlık, Kleopatra’nın “beyaz tenli ve Helenistik özelliklere” sahip olduğunu belirtti. “Kraliçe Kleopatra’nın kabartmaları ve heykelleri bunun en iyi kanıtıdır” denildi.
Dizinin yönetmeni Tina Gharavi ise tepkisini şöyle ifade etti: “Hem neden bazıları Kleopatra’nın beyaz olmasına ihtiyaç duyuyor? Kleopatra’nın beyaza yakın olması ona değer katıyor gibi görünüyor ve görünüşe göre bazı Mısırlılar için bu gerçekten önemli.”
Entelektüel Kleopatra
Aslında daha ilginç olan ve diziyle geniş kamuoyuna ulaşan bir başka gerçek daha var: Kleopatra’nın entelektüel kimliği. Dizi, Kleopatra’nın dilbilim çalışan bir akademisyen, çok sayıda dile hakim güçlü bir entelektüel olduğunu vurguluyor. Onu fettan, erkek avcısı gibi gösteren anlatılar bu diziyle alt üst oluyor ve bir dünya lideri gerçeğiyle karşı karşıya olduğumuzu anlıyoruz. Kraliçe dünyanın birçok ülkesinin baş şehrini ziyaret etmiş. Roma İmparatorluğu ile karşılaştırıldığında Mısırlı kadınların erkeklerle neredeyse eşit haklara sahip olduklarını görüyoruz. Mısırlı kadınlar istedikleri erkekle evlenebiliyorlardı.
Roma imparatorluk kadınları ise sokağa yanlarında bir erkek olmadan çıkamıyorlardı. Mısırlı kadınlar Romalılardan farklı olarak mülk sahibi de olabiliyordu. Kleopatra, Jül Sezar’dan olan oğlunu alıp Roma’ya gitmiş, Romalı erkek egemen düzene de meydan okumuş. Ünlü Romalı hatip Çiçero’yu bir topluluk önünde zor duruma düşürecek kadar bilgili olması Romalı erkeklerin ondan nefret etmesine neden olmuş. MÖ. 69’da Mısır’ın İskenderiye şehrinde doğan Kleopatra, MÖ. 51’de babası XII. Ptolemaios’un ardından tahta çıkarak MÖ. 30’da ölene kadar hüküm sürmüş. Annesinin ırkı da dahil soyunun büyük bir kısmı bilinmediğinden, Kleopatra’nın kesin ten rengi ve saçları tartışma konusu.
Biz Tarsuslular şehrimizi ziyaret eden ve Romalı komutan Antonius ile Tarsus’ta buluşan Kleopatra’yı hemşeri gibi görürüz. Şehrin dört kapısından biri olan Kleopatra Kapısı, Tarsusluların dilinde Kancık Kapı olarak yer etmiştir. Bu dizinin ardından, kapıya takılan Kancık sıfatından vazgeçmenin zamanı geldi.