Beklenmedik bir zamanda Kürt sorununun halli için açıklama yapıldı. Aslında bu meselenin halli çok önceden olmalıydı. Karmaşık hale gelmeden.
Şimdi yapılma nedeni Cumhur İttifakının Kürt kökenli vatandaşlarımızın oylarının CHP’ye yönelmiş olması deniyor. .Erdoğan’ın yeniden seçilmesi için yapıldığı tahminleri var. Bazı açıklamalar da bunu doğrular gibi.
Atılan taşı çeşitli kesimler kuyudan çıkarmaya çalışıyor. Değişik spekülasyonlar yapılıyor.
Ancak, belediye başkanlıklarına seçilen bazı kişilerin görevden alınmaları sanki Kürt kökenli vatandaşlara “senin verdiğin oyların kıymeti yok esas olan benim iradem” mesajı da yapılan açıklama ile çelişkili.
Umutlar bir zamanlar asılması istenen ve “bebek katili” denen Öcalan’a bağlandı. Öcalan adeta kurtarıcı gibi görülüyor. Bu da halkımızın önemli bir kesimince itirazlara yol açıyor.
Aslında mesele tam demokratikleşme. Bundan adeta hiç bahsedilmiyor. Cumhur İttifakı buna hazır mı? Düşünce özgürlüğü, bağımsız yargı, basın hürriyeti, kimliklere saygı ve şeffaflık gibi konular bunun temeli. Kısacası kabul etmediğimiz Kopenhag kriterleri.
Bunlar olmadan Öcalan açıklaması havada kalır diye düşünüyorum. Bence bu konular bir Öcalan açıklamasından daha önemli. Sözünü ettiğim demokratikleşmenin yeri Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı makamı.
Şimdi Öcalan çıksa ve terör bitsin dese Kürt sorunu halledilmiş olacak mı ? Hiç sanmıyorum.
Üstelik, Suriye’deki gelişmeler ne etki yapar şimdiden öngörmek kolay değil. Suriye’ye hakim olacak gruplar aralarında uzlaşı bulup yönetimde bütünlük sağlayabilecek mi? Belli değil.
Biz hep kulağımızı tersten tutmaya çalışıyoruz !
Cumhurbaşkanı “benim muhatabım Kürt kökenli vatandaşlarımız” dedikten sonra o da sanki umudunu Öcalan’a bağladığı izlenimi verdi.
Kürt sorunu demokratikleşme ile çözülür ve halkın çok büyük kesiminin kabulüne mazhar olur. Şahıslar değil sistem ve ilkeler önemlidir. Kürt-Türk kardeştir gibi romantik sözler amiyane ifade ile karın doyurmaz.
Cumhuriyetin 2’nci yüzyılına girerken bize bu yakışır.
Ya da Öcalan’ı çıkarıp Demirtaş ve Kavala ve diğerlerini içeri de tutmak gibi bir garabete imza atarız.