Mehmet Avat 30 yaşında ve Şanlıurfa’da yaşıyor. Geçen hafta baş ağrısı ve aşırı halsizlik şikâyetiyle gittiği hastanede kendisine Covid-19 testi yapıldı ve eve gönderildi.
Altı gün sonra Avat’a testinin sonucunun negatif olduğu haberi verildi ama o buna sevinemedi çünkü şikâyetleri devam ediyordu. Tekrar hastaneye gitti ve bu sefer akciğer tomografisi çekildi, akciğerlerinde Covid-19 belirtileri vardı. Avat’a bir test daha yapıldı, bazı ilaçlar yazıldı ve evde kendisini karantinaya alması söylenerek gönderildi:
“Yeni testin sonucu için kaç gün bekleyeceğimi henüz bilmiyorum. Akciğerlerimdeki belirtilerden ve diğer belirtilerden Covid-19 olduğum anlaşıldığı için bana bazı ilaçlar yazdılar ve ‘kendini evde izole et’ diyerek beni eve gönderdiler. Kendimi bu kadar korumama rağmen şimdi sorumsuzca davranan ve suçlu olan ben mi oluyorum? Bende Covid-19 belirtileri olduğu halde, ‘test sonucun negatif, bir şeyin yok’ diyenler sorumlu olmuyor mu?”
En çok vaka olan beş ilden biri
1 Haziran genelgesiyle Covid-19 tedbirlerinin gevşetilmesinin ardından, Temmuz başından itibaren Türkiye’de vakalar yeniden artmaya başladı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı Türkiye’de en çok vaka görülen ilk beş ilden biri de Şanlıurfa (öbürleri Ankara, İstanbul, Diyarbakır ve Gaziantep).
Şanlıurfa’da vakaların neden arttığı sorusunun cevabı yetkililere göre net; taziye çadırları, düğünler, mevlitler..
Yani suç şehrin geleneklerinde, adetlerinde ve tedbirsiz ahalisinde.
Bunların etkili olduğuna şüphe yok. Peki tek sorumlu vatandaşlar mı?
Pandemi hastanesi yok
Şanlıurfa’da bir pandemi hastanesi yok, ileri derecede hastalar şehirdeki devlet hastaneleri ve üniversite hastanelerinde tedavi ediliyor. Covid-19 şüphesi ile hastaneye gidip test yaptıranlar kendileri hastaneye gidiyor ve dönüyorlar. İmkânı olmayanlar hastaneye giderken ve eve dönerken toplu taşıma araçlarını kullanıyor. Test sonuçları geç çıkıyor ve bir kişi pozitif olduğunu öğrenene kadar geçen zamanda, pozitif olduğundan emin olmadığı için başka kişilere virüsü bulaştırma ihtimali yükseliyor.
Hastaneler kapandı, âtıl duruyor
Şanlıurfa Gazeteci ve Yazarlar Cemiyeti Başkanı Celal Çifti’ye göre Şanlıurfa’da salgının yayılmasının sebebi halk değil tedbir almayan, olayın ciddiyetinin farkında olmayan yetkililer:
“Bir kişinin testi pozitif çıkıyor, bu kişi toplu taşıma ile eve gidiyor, giderken eczaneye uğrayıp ilacını alıyor, fırına, markete uğruyor ve tabii ki bu arada virüsü başkalarına bulaştırıyor. Yetkililer hiçbir önlem almıyor, herkesi serbest bırakıyor, sonra halk cahil, önlem almıyor diyor ve tabii halk da haklı olarak buna tepki gösteriyor. Şanlıurfa’da Covid-19 salgını öncesi de doktor, hemşire ve sağlık personeli eksiği vardı, 1000 sağlık personelinin çalışması gereken yerde 400-500 kişi çalışıyordu. Birkaç yıl önce üç hastane kapatılıp yerine Eyyübiye araştırma hastanesi kuruldu, iki özel hastane SGK ile anlaşma yapamadığı için kapandı. Şimdi bu hastanelerin binaları âtıl şekilde duruyor. Şu anda Şanlıurfa’daki devlet hastanelerinden biri Pandemi hastanesine çevrilmelidir, kapatılan hastaneler açılmalı ve mevcut hastanelere yatak ilave edilmelidir, sağlık personeli ve doktor açığı giderilmelidir, testi pozitif çıkan tüm hastalar iyileşene kadar hastanelerde tutulmalıdır, hastalar toplu taşıma kullanmamalı, ambulansla taşınmalıdır, aksi takdirde durum daha da kötüleşir.”
“Şanlıurfa Türkiye’nin Wuhan’ı olma yolunda ilerliyor”
Mehmet Avat da Şanlıurfa’da Covid-19 vakalarının çoğalmasının sebebinin halkın tedbir almaması değil yetkililerin bu konuda tedbir almaması olduğunu düşünüyor:
“Şanlırfa’da vaka sayısındaki artış insanların bilinçsiz ve sorumsuzca davranması ile açıklanamaz. Şanlıurfa’da Covid-19 vakalarının yayılması konusunda sadece halkı suçlamak yanlıştır, ben bu suçlamayı Şanlıurfa halkına yakıştırmayı doğru bulmuyorum. Şanlıurfa’da yetkililer gerekeni yapmıyor, Şanlıurfa’da önlem diye bir şey yok. Şanlıurfa Türkiye’nin Wuhan’ı olma yolunda ilerliyor. Çok acil bir şekilde pandemi hastaneleri kurulmalı, pozitif hastalar gözlem altında tutulmalıdır.”
“1 Haziran öncesi tedbirlerine acilen dönülmeli”
Şanlıurfa Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Bulut Ezer’e göreyse çözüm Şanlıurfa’da 1 Haziran öncesi tedbirlere geri dönülmesinde:
“Viral hastalıklarda yayılımı durdurmanın en doğru yolu hareketliliği azaltmaktan geçer. Topluma yapılacak telkinlerle pandeminin önlenmesi imkânsızdır. Bu nedenle 1 Haziran’da başlatılan normalleşme sürecinin öncesindeki kısıtlamalara acilen geri dönülmelidir. Bunların ertelenmesi başlı başına ihmaldir.”
Dr. Ezer, bakanlığın kendilerine bilgi vermemesinden şikâyetçi ama hastane yoğun bakımlarındaki doluluk oranından durumun çok kötüleştiğini anladıklarını söylüyor:
“En son 23 Temmuz’da il hıfzıssıhha kurulu açıklama yaptı, karantinaya alınan ev sayısı 300 civarındaydı. Daha sonra bu sayılar paylaşılmamaya başladı. Ama hastanelere başvuru sayılarından ve yoğun bakımlardaki yer sıkıntısından durumun çok kötüleştiğinin net görebilmekteyiz.”
“Maalesef kendi ilimizde enfekte olan sağlık çalışanı sayılarını toparlamakta zorluk çekiyoruz. Şanlıurfa’da 1 Haziran sonrasında enfekte olan sağlık çalışanlarının sayısının çok arttığını biliyoruz. Eğer bu şekilde devam ederse ciddi personel sıkıntıları yaşanmaya başlayacaktır.”
Başhekim de virüs kaptı
Enfekte olan sağlık çalışanlarından biri olan Viranşehir Devlet Hastanesi doktorlarından, 1994 yılından beri Viranşehir’de görev yapan, halk tarafından da çok sevilen Dr. Abdurrahman Demir, geçen hafta hayatını kaybetti.
Virüs kapanlardan biri de Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Ahmet Güzelçiçek.
Güzelçiçek, Covid-19 testinin pozitif çıktığını sosyal medya hesabından paylaşırken, şehirdeki sağlık personelinde ciddi bir pozitiflik oranına ulaşıldığını söyledi.
“Karantina tedbirleri için 8 bin polis lazım, Urfa’da polis sayısı 5 bin”
Artan vakalar üzerine 14 Ağustos’ta il pandemi kurulunu toplayan Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin’in verdiği rakamlar virüsün şehirde ne kadar yayıldığını ortaya koyuyor.
Valinin açıkladığı rakamlara göre Şanlıurfa’da 14 Ağustos itibariyle 4 bin 500 civarında bina ile 20 civarında mahallede karantina tedbiri uygulanıyor. Vali Erin’e göre bu sayının 24 saat esasına göre kontrol altında tutulabilmesi için 8 bin polise ihtiyaç var. Ama Şanlıurfa’daki toplam polis sayısı 5 bin.
Vali Erin, Şanlıurfa’daki toplam vakaların yüzde 70’inin il merkezinde bulunduğunu, günde ortalama 2500-3000 test yapıldığını söylüyor ve şikâyetlere kısmen hak veriyor:
“’Hastaneye gittim, Covid-19 tanısı koyup beni evime gönderdiler’ şeklindeki şikâyetlerin kısmen haklılık payı olsa da Türkiye’nin tamamındaki uygulama böyle. Ağır belirtisi olmayan hastaları biz 20 Haziran’dan itibaren evlerine göndermeye başladık. İlaçlarını vererek evde izole olmalarını istedik. Filyasyon ekipleri sayesinde temasta olan kişileri takibe aldık.”
Halay yasaklandı
İl pandemi kurulu, vaka sayısını düşürmek için düğün, sünnet, sıra, gecesi ve mevlit gibi etkinliklerin lerin gece 23’te bitirilmesine karar verdi.
Tedbirlerden biri de “Halay vb. yakın temasla oynanan oyun ve danslara izin verilmemesi…”
Yoğunluğun ve kuyrukların yaşandığı hastanelerde ise Vali Erin’in tedbil-i kıyafetle yaptığı incelemeler sonucunda acil servisler önüne bariyerler yerleştirildi, hastanelerin bahçesine çadır kuruldu.
Şanlıurfalılara koronavirüsün ciddiyetini yeniden hatırlatan ise geçen hafta kurduğu aşeviyle yoksullara yardım eden, şehrin kanaat önderlerinden ve her kesim tarafından sevilen isimlerinden Aziz Hoca’nın (Aziz Kutluay) koronavirüsten vefatı oldu.