Ana SayfaHaberlerSedat Peker 3. bölüm: “Mehmet Ağar, organize şube polisini öldüren adamı Türkiye’ye...

Sedat Peker 3. bölüm: “Mehmet Ağar, organize şube polisini öldüren adamı Türkiye’ye getirtti”

Sedat Peker, üçüncü videosunda bir milletvekilinin isteğiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşine hakaret eden eski bir milletvekilini karakolda nasıl dövdürttüğünü, Mehmet Ağar’ın devlet kayıtlarında polis katili olarak görünen bir mafya liderini Türkiye’ye getirtip kokain ticareti için kullanmak istediğini, Pelikancıların hedefinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın olduğunu anlattı. Barış Akademisyenleri’nden özür dilemek için de şart koştu. “Gazeteciliği çabuk öğrenirim, bir tripoda ve bir kameraya yenileceksiniz” diye meydan okudu.

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, kendisine yönelik operasyonlar sonrası çektiği videolara devam ediyor. Peker, ilk videosunda Mehmet Ağar’ın Azerbaycanlı iş adamı Mübariz Masimov’u “FETÖ’cü diye tutuklatıp mallarına çöktüğünü” iddia etmişti.

4 gün sonra yayınladığı ikinci videosunda Mehmet Ağar-Mübariz Mansimov ilişkisini ayrıntılandıran Peker, Kazakistan uyruklu Yeldana Kaharman’ın 2019’daki şüpheli ölümünden de baba-oğul Ağarları sorumlu tutmuştu. Sarıgül’ün Acarkent’teki evinde yaşanan bir geceye ilişkin iddialarda bulunmuştu.

Peker, bu sabah (9 Mayıs) yayınladığı üçüncü videosunda ise “Derin devletçiler, Pelikancılar bir tripoda bir kameraya yenileceksiniz” dedi.

Peker’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

‘Pelikancı Süheyb, Tolga Ağar için aracı yolladı’

“Pelikancı olarak bilinen arkadaşların başı olarak geçen Süheyb diye bir arkadaş var. Kendisini tanımıyorum. Benim yanıma bir gazeteci kardeşimi yolladı. O kardeşimiz bana ‘Abi ben aracıyım. ‘Tolga Ağar’a laf dersen Hükümet’e laf demiş gibi olursun.’ dedi. Hakan Fidan’la Mehmet Ağar’ın arası açıkmış, Hakan Fidan’la beraber böyle bir organizasyon yapıp Hükümet’e… Ya siz deli misiniz kardeşim? Benim böyle bir hayalim yok. ‘Ben Sayın Hakan Fidan’ı tanımıyorum, hayatımda hiç görüşmedim, tanışmadım.”

Serhat Albayrak’a: ‘Ben yengenin annesine küfreden milletvekilinin kemiklerini kırdırdım, siz karımın iç çamaşırını erkek polise arattınız’

“Serhat Albayrak, Berat Albayrak Bey’in abisi… Esas tehlikeli beyin o derler, duyarız. (…) Senin yengene, yengenin annesine, Cumhurbaşkanımızın eşine küfür etti diye ben milletvekilinin devletin karakolunda kemiklerini kırdırdım. Yetmedi mahkemeye çıkarken biraz daha kırdırdım. Pişman mıyım? Değilim.”

“Karıya, kıza, anaya kötü laf olmaz. O adam yapmıştır. Bir milletvekili yanıma geldi ‘Bu namus meselesi. Böyle söylüyorlar’ dedi. Hemşerimiz, onu da pasifize etmişler. Yeni MKYK’ya aldılar. Ben avukat kardeşimi yolladım. Uzak doğu dövüşçüsü. Devletin karakolunda içinde ben onların namusunu korudum. Siz ne yaptınız? Siz ne yaptınız? Benim karımın iç çamaşırını erkek polise aratmaya kalktınız? Pezevenklerin evine giderken kadın polis getirdiniz, benim evime getirmediniz. (…) Siz Türk İslam davasına inananların abisi Tayyip Erdoğan’ı çaldınız, ona ayrı bir Türkiye anlattınız.”

(Peker’in anlattığı olay 7 yıl önce eski AK Parti milletvekili Fevzi İşbaşaran’ın dövülmesi olayını anımsatıyor. O günlerde Peker,  ‘Bulundukları odada yalnız oldukları bir anda Feyzi İşbaşaran kafasını duvarlara vurmak suretiyle kendisini yaralamış’ demişti.

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/sedat-pekerden-feyzi-isbasaran-aciklamasi-158977)

“Albayrak’ın televizyonundaki diziye Peker karakteri eklendi”

“Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisi var ATV’de oynuyor. Dizinin içine bir karakter sokmuşlar. Tam ben videoyu yayınladıktan sonra diziye bir karakter girdi. Adı Peker. Şoförlük yapıyor. Bir şey söylüyor, oradan diyorlar ki ‘Boş ver sen Peker’i. O hep böyle, boş konuşur’. Oktay Kaynarca (dizinin başrol oyuncusu) benim çocukluk arkadaşım. Onu aradım, anlattım. Yapımcıyla konuştu. Bana döndü ‘Öyle şey mi olur, tesadüf olmuş.’ dedi. Ben mal mıyım? Çocuk muyum? Dizide karakter için ‘Peker de boş konuşmazmış’ dedirtilmesini istedim. Onu yapamayacaklarını, diziden çıkarabileceklerini söylediler. Şimdi dolu konuşacağım. Bizim Anadolu’da söz vardır. Havlayacağını bilmeyen köpek eve kurt çağırır derler.”

(Peker’i bahsettiği Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisinin 163. Bölümü. https://www.youtube.com/watch?v=B8uU8Gux4og)

‘Davutoğlu’ndan sonraki hedefleri Hakan Fidan herhalde’

“Türkiye’de haber olmak ne ki, tüm dünyada birinci haber yapacağım sizi. Bir taraftan bizim cemaat onu sever, öbür taraftan diziye ‘Peker çok konuşur’. Bu dolu muydu? Göl kadar, okyanus kadar olan var. Beyin yok, o makamlara nasıl geldiniz, devrin başbakanını (Ahmet Davutoğlu) nasıl yediniz? Kendini size nasıl yedirttirdi? Sizin hedef şimdi Hakan Fidan herhalde. Bakalım bu işin sonu ne olacak?”

“Tecavüz olmaz ama Tolga Ağar yapınca oldu”

“Biz başkasının kızının namusunu kendi namusumuz kabul ederiz. Tecavüz olmaz, olamaz. Derin devletin başı Mehmet Ağar’ın oğlu Tolga Ağar yapınca olur! Oldu da!”

Barış Akademisyenlerine:

“Açıklama yapsınlar, ‘hayvanlık etmişiz’ deyip özür dileyeceğim”

“Ben barış akademisyenleri için ne dediysem kesmeden vereceksiniz. Dedim ki ‘eğer ki bir gün bizim devletimizi bu terör örgütleri yıkmayı başarırlarsa, polis işlemez olur, askeriye işlemez olursa bakkal Ahmet, kasap Recep bunlar topraklarını korumak refleksiyle mücadeleye başlar’ dedim. Dağa çıkıp eşkıya kovalayamayacakları için, ‘siz onlara destek olduğunuz için sizi bulurlar’ dedim. Sonuna da pimi çekilmiş bomba gibi olan o sözü ekledim. Kanlarınızla da ‘duş alacaklar veya alacağız’ dedim. Yine söylüyorum. Hangi terör örgütüne kim destek verirse versin aynı itikat üzerindeyim ancak bu yazımdan dolayı çocukları eşleri korkmuş olabilir. Onlardan da özür diliyorum. Madem barış akademisyenleri, bir tanesi bir temsilcileri iki satır yazsınlar. ‘Terör örgütüne destek için yazmadık bildiriyi’ desinler, utanırsam Kuran çarpsın. ‘Hayvanlık etmişim, hepinizden özür dilerim’ diyeceğim.”

“Bana PKK’lı diye bildiğimiz Sezgin Tanrıkulu merhamet gösterdi”

“Sezgin Tanrıkulu açıklama yapıyor, eskiden beri düşman gibi görüyoruz. PKK’ya yakın falan… Tabut başında resimlerini görünce… Ya o adam çıktı ‘Sedat Peker’in karısına, çocuğuna bu yapılmaz, bu saygısızlık’ dedi. Ben de düşman gördüklerimin karısına, kızına saygısızlık yapmam. Bana merhamet gösterenlere bak. Ölsem daha iyi!”

“Mehmet Ağar, polisimizi şehit eden adamı kokain ticareti için Türkiye’ye getirtti”

“Mehmet Ağar’ın hikayeleri var. Vorzakonların lideri (Guli lakaplı Nadir Salifov), benim arkadaşım. Devlet deport etti. Deport kağıdında ‘Edirne’de organize şube polisiyle girilen çatışmada bir polisimiz şehit oldu, bu kişinin adamları şehit etti ama elde delil olmadığı için dava açamıyoruz’ diyor. Derin devletimizin başı Mehmet Ağar, organize şube polisini öldüren adamın deportunu kaldırıp Türkiye’ye getirtti. Bunu Tayyip Erdoğan yapamaz. Niçin? Mübariz Mansimov’u öldürtmesi için. Mübariz’e FETÖ’cü diye çöküp yat limanını aldılar ya, orası 5 ton kokainlerin doldurulup getirileceği limanlar.

“Ağar, ‘Guli’ için İl Emniyet Müdürü’nü aradı”

“Bodrum’daki bu limanı küçümsemeyin. Değerinin 1 milyar dolar olması önemli değil. 5 ton her bir gemiden gelse, her biri bir yat limanı alır. Mübariz diklendi. Sonra Guli öldürüldü. Guli, Emniyet’te gözaltındayken Mehmet Ağar, İl Emniyet Müdürü Mustafa Bey’i aradı mı? Telefon tespitlerine bakalım, iki müfettiş yok mu? ‘Bu arkadaşı bırakabilir miyiz’ dedi, o da ‘Bırakamayız ama Göç İdaresi’ne yollatabiliriz’ dedi, yollattılar. Ben Guli’nin polis katili olduğuna inanmıyorum ama polis kayıtlarında böyle geçiyor. Yoksa böyle bir olay bileğimi kökünden keserim.”

“5 ton kokain gelmiş, sahibini niye aramıyorsun?”

“Bizim evimize köpek sokup narko aradılar. 5 ton kokain gelmiş, sahibini niye aramıyorsun? Bir tane adamı gözaltına almamışlar. Rezilliğin öbür tarafı. 600 kilo yakalanmış Panama’da, o da Türkiye’ye geliyor. Dünyada ‘kokain merkezi’ diye anılıyoruz. Uyuşturucu tüketiminde dünyada ilk üçe iki şehir sokmuşuz. Ne oldu imanlı gençlik? Allah’a yemin olsun, bir tripoda bir telefona yenilecekler. Televizyonları, makamları, paraları onları kurtaramayacak.”

Masada ‘Baba’nın Dönüşü’, arkada Mescid-i Aksa

Videolarında çeşitli kitaplarla mesaj veren Peker’in bu videoda ise önünde Mark Winegardner’in ‘Baba’nın Dönüşü’ isimli kitabı yer aldı. Kitap, Corleoneler isimli mafya ailesinin Soğuk Savaş dönemindeki hikayesini anlatıyor. Arkasında televizyonda daha önce Türkeş’in görüntüsüne yer veren Peker, bu kez ise gündemle uyumlu olarak Mescid-i Aksa resmine yer verdi.

FEVZİ İŞBAŞARAN’DAN PEKER’E CEVAP:

Seni oralarda daha fazla öttürmezler

Videoda adı geçen Fevzi İşbaşaran, Peker’in açıklamalarına Twitter hesabından yanıt verdi. “Sen benim muhatabım değilsin ama videoda adım geçtiği için bir iki şey yazmak istedim” diyen İşbaşaran şu mesajları paylaştı:

“Senin muhatabın, hizmet ettiğin Erdoğan, Mehmet Ağar, Korkut Eken ve seni yıllarca kullanan polis teşkilatıdır. -Eşine, çocuklarına yapılanan üzüldüm ama sen de onları bırakıp kaçmayacaktın! Sen nasıl bir delikanlısın ki; Bir AKP milletvekili (Metin Külünk), parti teşkilatı ve polisle anlaşarak bir tetikçini gönderip gözaltında elleri kelepçeli birine saldırıyorsun? Benim kemiklerim falan kırılmadı ama bir polisin parmağı kırıldı, o polise üzüldüm.

Türkiye’de polis olmadan mafya olmaz. Polisin kanatları altında yıllarca çetecilik faaliyetlerinde bulundun, sana mafya da denilmez. Mafyanın, İtalya’da olduğu gibi kurumsal kimliği var, polisle, istihbarat ile işbirliği yapmaz ama sen polis işbirlikçisisin ve kullanılma süren doldu.

Bir de ‘Feyzi İşbaşaran beni şikayet ediyor’ diyorsun. Seni kime şikayet ettim veya ediyorum? Şikayet etmem gereken kişi ve kurumlar senin sahiplerin zaten. Erdoğan ve ailesini tehdit ediyorsun, seninle onların meselesi, beni hiç ilgilendirmez!

İstediğin kadar Hakan Fidan’a güzellemeler yap, seni oralarda daha fazla öttürmezler, gerisini Mit/polis abilerine anlatırsın. MİT/polis himayesinde mafyacılık oynamanın ömrü bu kadar! Umarım adil yargılanırsın ve cezaevinde başına bir iş getirmezler.

Senin muhatabın, hizmet ettiğin Erdoğan, Mehmet Ağar, Korkut Eken ve seni yıllarca kullanan polis teşkilatıdır. -Eşine, çocuklarına yapılanan üzüldüm ama sen de onları bırakıp kaçmayacaktın! Sen nasıl bir delikanlısın ki; Bir AKP milletvekili (Metin Külünk), parti teşkilatı ve polisle anlaşarak bir tetikçini gönderip gözaltında elleri kelepçeli birine saldırıyorsun? Benim kemiklerim falan kırılmadı ama bir polisin parmağı kırıldı, o polise üzüldüm.”

- Advertisment -