Erken seçim isteyen CHP, 23 Mart’ta cumhurbaşkanı adayını belirlemek için tüm parti üyelerinin katılabileceği önseçime gidiyor.
CHP lideri Özgür Özel, cumhurbaşkanı adaylığı için öne çıkan iki isim olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş’la Pazar günü yaptığı “üçlü zirve”de Yavaş’ın önseçime girmeyeceğini söylediğini ve “iki ismin ön seçim yarışına girerek birbirini yıpratmaması konusunda fikir birliğine vardık”larını açıklamıştı.
“Üçlü zirve”de Yavaş’ın, geçen dönem İYİ Parti’den Antalya milletvekilliği yapan ve 1989-1999 yılları arasında da DYP’den Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan deneyimli siyasetçi Hasan Subaşı’nın X hesabından yaptığı bir paylaşımı okuduğu medyaya yansıdı.
“Centilmenlik anlaşması…”
2023 seçimlerinde milletvekili adaylığı için başvurmayan ve Ekim 2023’te İYİ Parti’den istifa eden Hasan Subaşı, 8 Şubat’ta X hesabından şunları yazmıştı:
“Mansur Yavaş ‘seçim benimle alınır, çünkü MHP ve AKP dahil bütün sağ kesimden de oy alırım’ diye düşünüyor. Ekrem İmamoğlu ise ‘benimle alınır, doğu ve güneydoğu ile Karadeniz bölgesinden en çok oyu ben alırım’ diye düşünüyor ve popülaritesi ile siyasi becerisi yüksek. Soğukkanlı ve temkinli tutumuyla da Yavaş sempati kazanmaktadır.
Yavaş, kamuoyu yoklamalarında önde olduğunu; İmamoğlu ise önseçimi alacağını biliyor. İkisi de değerli ve güçlü adaylar… Bu, CHP’nin güçlü yanıyken iyi yönetilmezse zayıf yanı olabilir. Birisi vazgeçer mi; zor görünüyor. Önseçimle belirlensin denirse Mansur Yavaş, kamuoyu yoklamaları denirse İmamoğlu kabul etmeyecektir. Ayrıca seçimin ancak kendileri ile kazanılacağını düşünüyorlar.
Genel Başkan Özgür Özel’in iki başkanla yapacağı toplantıdan uzlaşma çıkmazsa, bir centilmenlik anlaşması yapılabilir. Şöyle ki; önseçim yapılacaksa dışarıda kalan diğer aday, dilerse partisine bağlılığını ifade ederek 100 bin imzayla cumhurbaşkanlığı seçimine bağımsız katılabilir.
Seçim ikinci tura kalacaktır ve üç adaylı bir seçim olacaktır. CHP’li iki başkan her bölgeden oy alacak muhalif oylar en yüksek seviyeye çıkacaktır.
Yine anlaşma gereği ilk turda daha az oy alan aday ise diğer adaya tam desteği peşinen kabul ederek dilerse cumhurbaşkanlığı yardımcılığını da kabul edebilecektir. Böyle bir uzlaşma zor olmaz kimse kaybedilmez, önseçim ve kamuoyu yoklaması bir yana milyonlarca seçmen de oylarıyla yol göstermiş olacağı için herkes sonucuna rıza gösterecektir diye düşünürüm.”
Yavaş’ın önseçime girmeyi tercih etmediğini açıklaması ve cumhurbaşkanı adaylığından da geri adım atmaması üzerine hem İmamoğlu’nun hem de Yavaş’ın cumhurbaşkanlığına aday olabileceği ihtimali tartışılmaya başlandı.
Hasan Subaşı’yla kendi adının da geçtiği tartışmalar hakkında konuştuk.
Hasan Subaşı.
“Forvetlerden birini kırmadan çözmenin yolu bulunmalı”
“Üçlü zirve”de Yavaş’ın sizin X paylaşımınızı okuduğu medyaya yansıdı. Paylaşımınızdaki değerlendirmelerinizi biraz daha açar mısınız?
Cumhurbaşkanı’nın adaylığını Anayasa engelliyor. Buna karşılık CHP’nin iki güçlü adayı var. CHP’nin kendisi açısından avantajlı olabilecek bu süreci iyi yönetmesi gerekiyor. Bu bir zafiyet nedeni olmamalı. Tartışma konusu olan paylaşımımla bununla ilgili uyarılarımı yapmak istemiştim.
Mansur Bey hem “önseçim için erken” uyarısı yapıyor hem de “anketlere göre ben öndeyim” derken adaylıktan vazgeçmek istemediğini açıklamış oluyor. O zaman forvetlerden birisini kırmadan çözmenin yolu da bulunmalı.
Bu tablodan uzlaşma çıkar mı? Çıkabilir. “Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı yardımcılığı” ya da “Cumhurbaşkanı ve başbakan” gibi formüllerle çözülüyorsa denenmelidir. Yararlı da olur.
“Altılı Masa’da başarılı olmayan birlikteliği ikinci turda iki aday başarabilir”
Ya uzlaşma olmuyorsa? İki aday da “Benimle kazanılır” iddiasını sürdürüyorsa, ne olacak? İşte o noktada benim önerdiğim “centilmenlik anlaşması” yolu ile çözüm aranabilir önerisinden söz etmiştim.
Parti, İmamoğlu’nu kurumsal olarak önseçim yoluyla aday olarak belirleyecekse hakkıdır. Diğerini de kırmadan çözüm aramalıdır.
Eğer basında çıktığı gibi Mansur Bey, üçlü zirvede benim X paylaşımımdan söz etmişse, adaylık ihtimalini de rezerv tuttuğunu masaya koymuş demektir. Bu ihtimale göre 100 bin imza ile bağımsız adaylık söz konusu olabilir.
İkinci turda “birlikte” siyaset yapma önerisi bulunmaktadır. “Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı yardımcılığı” ya da “Cumhurbaşkanı ve başbakan” sıralamasını birinci turda halkın oyları belirlemiş olacaktır.
Altılı Masa’da farklı partiler arasında yeterince başarılı olmayan birlikteliği, ikinci turda iki aday başarmış olacaktır.
Adaylar iktidarla yarışacak. İmamoğlu sol çevreden önemli miktarda oy alırken, DEM Parti’den de oy alabilir. Yavaş da sağ çevrenin oyu ile iktidar partilerinden, kısmen de CHP’den oy alabilir. İkinci turda ise ikilinin birlikteliği tam mutabakatı sağlamış olacaktır.
Tabii bu yol, iki adayın da adaylık iddialarını sürdürmesi, uzlaşma olmaması halinde izlenebilir.
“İki adayla da görüşmüş değilim”
Mansur Yavaş’la üçlü zirvenin öncesinde veya sonrasında bir temasınız oldu mu? Bu konular hakkında konuştunuz mu?
Ben takdir ettiğim bu iki adayla da görüşmüş değilim.
Adınızı da referans alarak yapılan tartışmalarla ilgili neler söylemek istersiniz?
Televizyonlarda bazı tartışma programlarında “CHP’nin iki adayla mı çıkması öneriliyor” şeklinde yanlış anlamalar da oluyor onun için Serbestiyet’in soruları X paylaşımım hakkında açıklık da sağlamış oldu. Teşekkür ederim.