Bayramlarda yıllardan beri İstanbul'da kalmayı tercih ederiz. Şehir boşalır, tarihi sokaklarda dolaşmak zevkli hale gelir. Güneyin sıcak ve kalabalıklaşmış kasabalarında, tatil yapmanın çekici olmadığını düşünürüz.
Tabii, yalnızca bu resmi tatil günlerinde izin alabilenlere de birşey söylenemez. "Boş gün vardı da tatile çıkmadık mı?" diyebilirler.
Adaların dertleri
Bayram'da İstanbul'da Adadayız. Adanın sorunları, Türkiye'nin sorunlarından daha ağırmış gibi gelir biz Adalılara. Bir sorsanız, bin anlatsak.
Fayton meselesi hâlâ çözülemedi. Nasıl çözebiliriz tartışıyoruz. Çare de çözüm de katılımcı yöntemde. Bütün taraflar katılmalı ve çözüm için asgari bir konsensus sağlanmalı.
Bir bireysel ulaşım aracı olarak akülü araçlar, adadaki sayıları bakımından dünya rekoruna ulaşacak kadar çoğalmış durumda. Yasaklarla gelen önlemler kısa sürede yerini tam bir başıboşluğa bırakabiliyor.
Adaya kiralık bisiklete binmeye gelenlerin sayısı her gün artıyor. Acemisi, heyecanlısı, adrenalini yükseleni bisiklete atlıyor, sokaklarda gruplar halinde fırtına gibi esiyorlar. Onlar eğlenirken, "Molla kendini kolla" dışında yapabildiğimiz bir şey yok.
Dün Doktor Mehmet bisikletle giderken, kiralık bisikletlilerden biri üstüne çıktı. Bacağının kırılmadığına şükrettik. Birkaç ezikle kurtardı. Ağır yaralananlar hatta hayatını kaybedenler olduğunu biliyoruz.
Adaların "günübirlikçi"lerin taleplerinin egemen olduğu denetimsiz bir pazara dönüştüğünü görüyoruz. Büyükada'da çarşının girişinde yanyana asılı geceliklere bakınca, adadan alınacak hediyelik eşyalar bunlar mı olmalı diyoruz. İster istemez adalardaki günlük turizm, burada yaşayanları da nefes almak ya da sükunet aramak için gelenleri de mutsuz ediyor. Yıllardan beri koruma altındaki İstanbul adaları motorlardan inenleri şaşkına çeviren bir kargaşaya ev sahipliği ediyor.
Denize girebilmek
Yazın adalara gelenlerin birinci önceliği, denize girebilmek. Bu taleplere makul cevaplar verebilecek bir kamu hizmeti yok. Belediyelerin en temel görevlerinden birisi, kıyılara plajlar yapmak, denize girebilecek yerlere soyunma kabinleri, tuvaletler koymak. Ama bu konular tamamen uygun alanları kiralamış kişilerin insafına terk edilmiş durumda…
Adaların belediye hizmetleri, tıpkı pek çok tatil kasabası gibi, kışlık nüfus ölçüsünde alınan İller Bankası desteğiyle yürüyor. 14 binlik nüfusa göre verilen parayla, yazın günde 100.000 ziyaretçiye hizmet verilemiyor doğal olarak.
Yerel seçimler yaklaşıyor. Belki siyasi partiler bu dertlere yönelik bazı adımlar atarlar diye umutla bekliyoruz.
Bayramın tadını çıkarmanız dileğiyle.