Ana SayfaYazarlarMektep medrese... ya da bilgisizliğe övgü

Mektep medrese… ya da bilgisizliğe övgü

                 Dünyanın en çok sevilen

                 Milli Eğitim Bakanı’na

 

Şiir dahil, hemen her konuda

Yeterli ve düzenli bilgiden

Yoksun kaldım her zaman.

 

Ama, bilgisizliği saklamanın

Ayrı bir meslek olduğunu,

Ve bunun, bilim denen her neyse,

İşte onun en eski ve en yaygın

Türü olduğunu iyi bilenlerdenim,

 

Hatta bu gizleme kültü için

Dağ bayır ve köy şehir,

Dünyanın her yerinde,

Uygarlığın aktığı her vadide,

Her karınca yuvasında

Her taşın,

Her iktidar savaşının altında,

Bütün bir tarih  boyu

Mektepler, medreseler

                        açıldığını boy boy,

 

Yoğun ve ‘nitelikli çaba’yla

                      beslendiğini sürekli,

Herkesi kuşatabilmesi için de

Sayısız kollarıyla, boğazına

Irmaklarca tükenmez

Kaynaklar akıtıldığını dört koldan…

 

Ama, hakkını yememek gerekirse,

İnsana, benim gibi, insancık

          kalmaya razı olduğu yerde,

Katman katman boğuntu

Ve ilmek ilmek de çile

                       yaşattığını, gönüllü,

 

Böyle olabildiği zaman,

Bazen insanı arındırdığını,

Zırhlardan, maskelerden soyundurduğunu,

Kat kat yontup incelttiğini

Ve olgunlaştırdığını sonunda,

 

Bazen, tek insanı yabanda

Yitik koyun ya da keçi gibi bulup da

Adamlaştırdığını,

Çobanlaştırdığını hatta,

 

Bazen de elinden kaçırıverip

                      tekrar tekrar yabana,

Kaçıklaştırdığını onu,

Ya da ozanlaştırdığını, benim gibi,

İyi bilenlerdenim,

                        sıkı bilenlerdenim.

 

Alçak gönülüllüğü

Ayak parmakları üzerinde biraz

                      çekerek yukarlara,

Diyebilirim ki size, nihayet,

 

İyi bildiğim şeylerden biri de,

Pek çok iyi şair gibi, benim de

Açıkçası, pek çok iyi şiirimi

Bilgisizliğime,

Yani düpedüz cahilliğime

                      borçlu olduğumdur;

 

Onun verdiği taşkın hayal gücüne,

Uyanık sarhoşluğa,

İplerini koparmış cesarete…

 

28 Eylül 2015

‘Acı Otlar’ Kitabı

- Advertisment -