Soru: Bir bataklığı kurutmadan sadece o bataklıktan çıkan sinekleri öldürmeye çalışmanın sonu ne olur?
Bataklık olduğu yerde kalır. Daha dayanıklı, kullanılan zehre bağışıklık geliştiren sinekler çıkmaya devam eder…
Bu bölgede ABD'nin Suriye ve Irak politikasının özeti bugüne kadar bu oldu.
Günü kurtarmayı hedefleyen, uzun vadeli, kalıcı çözümler üzerine düşünmeyen müdahalelerin sonucunu Orta Doğu'nun içinde bulunduğu mevcut kanlı durumda görmek mümkün.
Bugüne kadar bölgede DAEŞ ile mücadele sadece bir terör örgütünün temizlenmesi ile ilgili veya ibaret olmadı. Bundan sonra da olmayacak.
DAEŞ ile mücadele teması altında, bundan meşruiyet alarak, farklı bölgesel aktörler farklı hesapların peşine düştü. DAEŞ'ten temizlenen yerlere, aslında o bölgenin dokusunu yansıtmayan gruplar yerleştirildi. Bölgedeki mezhep çatışması, etnik tansiyon derinleştirildi.
Bunun sonucunda Irak'ın ikinci büyük şehri Musul, üç günde neredeyse tek kurşun sıkılmadan DAEŞ'in eline geçti.
Şimdi Musul'un nasıl düştüğünü hesaba katmayan, Musul halkının korkularını ve kaygılarını göz ardı eden her operasyonun orta ve uzun vadede daha büyük sorunları doğuracağını görmek için "kâhin" olmaya gerek var mı?
Bölgede DAEŞ ile en etkin mücadele eden gücün Türkiye ve Türkiye destekli gruplar olduğu Fırat Kalkanı ile net bir şekilde ortaya çıktı. Bununla beraber bölgede mezhepçi ve agresif emperyal hesaplarla mezhep gerginliğini tırmandıran ve sonuçta radikalizmi besleyen aktörlerin de kim olduğu nettir.
Tablo gayet net.
Bölgede tüm etnik unsurların ve mezheplerin kaygılarını ve korkularını gidermeyen bir operasyonun çok vahim insani krizleri tetikleyeceği çok açık.
Musul'u kurtarmak ancak, Musulluların desteği ile mümkün olur.
Al Jazeera'dan Ece Göksedef'e konuşan Musul eski Valisi Esil Nuceyfi bakın ne diyor:
“Musul halkı, Haşdi Şâbi’nin bu savaşta yer almaması konusunda çok hassas. Ancak sadece Haşdi Vatani ve Irak ordusu girerse bu güçleri destekleyecekler ve onlar da DAEŞ’e karşı savaşacaklardır. Şu ana kadar kararlaştırılan; Irak ordusu, Irak polisi ve Haşdi Vatani operasyona katılacak. Peşmerge, Musul’un dışında olacak. Haşdi Şâbi de şehre gelmeyecek. Başbakan’ın emri böyle. Eğer herkes bu emirlere uyarsa o zaman bir sorun çıkmayacak ve bence iyi bir iş çıkacaktır. Musul halkı da bundan memnun olur.
Ancak Haşdi Şâbi Musul’a girmek ister ve Başbakan’ın emirlerini dinlemezse işte o zaman sorun çıkacaktır. Çünkü o zaman Peşmerge dâhil diğer güçler de şehre girer ve şehirdeki birlikler kontrol edilemez hâle gelir.
Elbette bu tamamen İran etkisinden kaynaklandı. İran şu an Irak’ın neredeyse tamamını etkisi altına aldı. Sünniler için sadece Musul kaldı. Eğer Musul’u da alırlarsa Sünnilerin artık Irak’ta bir şehirleri olmayacak demektir. Musul onların Irak’taki son şehri. Yani Sünniler Musul’u kaybederse kültürlerini, üniversitelerini, pazarlarını, hastanelerini, eğitim haklarını kaybederler. Irak’taki tüm Sünniler artık mülteci hâline gelir. Bu sebeple Musul Sünniler için çok önemli… Eğer Musul Sünni güçleriyle özgürleştirilirse bu Sünnilerin kendine güvenini yerine getirir. Hâlâ güçleri olduğunu ve yakın gelecekte harekete geçebileceklerini görmüş olurlar. Ama eğer kaybedersek bölgede tümü mülteci olur ve daha da fazla radikalleşirler. Radikallerin sayısı artar…
İran destekçileri ise İran’ın Irak’taki planlarını sonlandırmasını istiyor. Tüm Irak’ı etkisi altına alarak Musul’dan Suriye’de kontrol ettikleri bölgeye doğru yolu açma planı… Bunu yaparken akacak kanı, ölen sivilleri umursadıklarını düşünmüyorum. Bu sebeple Türkiye’nin varlığı ve desteği Musul için çok önemli…”