Ana SayfaYazarlarŞairin duası

Şairin duası

 

bütün bir ömür yazıp çizdiklerimle,

çalıp, çığırdıklarımla

bilerek, istiyerek kimseyi

aldatmak istemedim, Allah’ım;

 

elimden geldiğince yapmamaya çalıştım bunu,

ama emin değilim yine de,

aldanmadıklarından,

icrayı-sanatımı beğenen

ve beni dostluklarıyla ödüllendiren

beda-i şinasların.

 

emin değilim, evet, kendi nefsimi iyi,

yapıp ettiklerimi, yazdıklarımı

ütüsüz, kolasız, ama güzel

ve bazen iki, bazen sekiz kanatlı

humalar, kaknüsler, zümrüdüankalar gibi

göstermek istediğim olmuştur, zaman zaman.

başka türlü de olamazdı.

 

öyle değil mi ama, ben sanatçıyım, Tanrım!

yeri ve göğü okuyor,

şiir kuruyorum okuduklarımla.

ve ben kendi balçığıma kendim üfleyip de

kendimi ben kendim şair yapmadım,

bütün gerçek şairler gibi

daha çıkarken yola şair olarak buldum

içimdeki adamı,

 

yalnız ve şair, yoksul ve şair…

bunu en iyi Sen biliyorsun,

Sen, Ustaların Ustası,

güzelliği, inceliği seven, yücelten

Yüce Sanatçı!

 

ve gerçek şairler, iyi şairler iyi bilirler ki,

aldatmayı başardıklarında başkalarını,

zamanlarının en safderun,

söze ve saza en kolay kanan esnafı olarak,

aldatmışlardır önce kendilerini.

 

izin verme öyleyse, geçit verme, ne olur,

kendimi adatmama!

ve bunu yaparak, içimdeki arzı kurutup

arşı karartmama,

aklı kudurdup, kalbi kanatmama, Allah’ım!

 

ama yine de şiiri, bu yağmur sesli çalgıyı

elimden çekip almadan yap bunu!

 

derûnundan müziği, melekleri,

kuşları, kelebekleri, uçan güzellikleri,

gizli güzellikleri, mahrem güzellikleri

sinek ilacıyla kovan

ün düşkünü, ödül düşkünü

nadan kulların gibi, Tanrım,

ne olur, dünyada nâsın,

ahrette de, sevdiğim ustaların gözünde

rüsva eyleme beni!

 

19 Ocak 2013

 

- Advertisment -