Şen maneviyat ya da dağcılık
şu demek, şu:
insan kutsalla dolup taşacak,
hayat sanatla dolup taşacak,
gerçek rüyayla dolup taşacak…
hayatla sanatın,
gerçekle rüyanın,
kaderle oyunun arasındaki
perde kalkacak, sınır kalkacak!
peki ama, nasıl olacak bu iş?
gelin, dağın yamacındaki
ağaca soralım, taşa soralım bunu
ve şu buluta, dağın alnını örten!
şimdilik bir istek bu belki yalnızca,
ama ağacın, taşın, bulutun, dağın
gizemli, kozmik sessizliği kadar
güçlü ve güvenli bir istek!
damarda dolaşan iğne değil,
fitilde yürüyen ateş de değil,
meyveyi kızartan güneş
ve göğe tımanan çiçekli yol bu!
bir uçurtma, ama ne uçurtma!
yerden kopan, tenden kurtulan,
ipini koparan, aklını kaçıran, ama
gökte yalpalamayan,
yere kapaklanmayan…
şiiri kanat olarak,
hikmeti dümen olarak kullanan,
aklı yakıt olarak yakan,
sevgiye ufuk olarak bakan…
24 Haziran 2010
‘Dağın Öteki Yüzü’ Kitabı