Türkeş, “İdam cezasına karşıyım” diyor. Bahçeli karşılık veriyor: “Madem Avrupa Birliği bizi idam cezası nedeniyle almayacağını söylüyor, AKP tasarıyı getirsin idam kanununu bir an önce çıkaralım.” Tuğrul Türkeş'in itirazı yalnızca idam cezası konusunda değil. Başkanlık sistemi için referanduma başvurulmasını da riskli buluyor. Türkeş şöyle diyor: “Yüzde 49.9'la seçimi kazanır, tek başınıza iktidar olabilirsiniz, ancak aynı oy oranıyla referandumu kaybedersiniz. Bu da yenilgi anlamına gelir.” Türkeş de, Bahçeli de, Alparslan Türkeş'in liderlik ettiği MHP geleneğinden gelen kişiler. Bu nedenle, farklı yaklaşımların ne sonuç vereceğini analiz etmek ilginç olabilir. AK Parti'nin “resmi” siyaseti, Tuğrul Türkeş’inkiyle çakışmıyor. “Resmi” diyorum, çünkü AK Parti içinde de idam cezası, AB'yle ilişkiler gibi konularda (alttan alta) itirazlar var. MHP'de, yüksek sesle itiraz edenler var. Bir de henüz ne diyeceklerini tam olarak bilemediklerimiz var. Tuğrul Türkeş'in kaygılarının, AK Parti içinde belli bir karşılığı olduğu gibi, MHP içinde de olması mümkün.
AB-Ekonomi ilişkisi…